4
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1937
Okunma

1. gün sab/ah)
Tan yeri kızıllığı penceremde
Siyanür çiçekleri açıyor
Gözbebekleri retinayı kaybetmiş
Kambur bakışlar ön sırada
Masada hayatın kelepçeli yüzü y /atıyor
Masada toz şekere karıştırılmış
Siyanür gramları b/izsiz
Masada tek kanatlı kelebekler hala nefes alıyor
Bahçelerden sürgün
Sürgün g/özlerim t/uzaklarda
Yüzyıllardır sürüyor bu koşturmacalar
Sürgünüz arka bahçelerimizdeki sarm/aşıklardan
Bir orman girişindeki nefesten
Hatıralardan ve saf duygulardan
—Zülkarneyn- terk ettiğinden beri
En inanılmaz yolculuktan
“Yusuf’a secde eden
Onbir yıldızla
Güneşten ve aydan”sürgünüz…
(2. gün veda sonrası)
Kapattım pencereleri
Sen yüreğimden sürgünsün
Ben bir şiirden sürgünüm
Yorgun kelimelerin alfabesinden
Ve yürek rengi sesinden
Kimsesizlerin kimsesizliğinden
Yalnızların sessizliğinden ki
Tek kitaptı ama siz çabuk bittiniz
Ey insanlar
Her şeyi mahvettiniz
Bu gece
İlk insanın yalnızlığıyla
Dağların ilk magmalarıyla
Ağlamayı başaran ilk gözpınarıyla tanıştım
Bu gece
Şiirden şiire ayrıştım
Ürkünçtüm, gülünçtüm
Sen benden
Ben de tenden
Sürgünüz
(3.gün ve limon sarısı)
Kentin ortasındayım
Bütün kitaplarımıza bir ateş y/aktım
Olması gerektiği gibi
Kalbim y/okmuş gibi b/aktım
Tek tek
Özleyerek,
Ateşe girdim onlarla
Satılık z/aman/larımızdan geçtim
Ölümü dileyerek
Bu kenti sürgün ateşimizle kuşattım
Bu gece
Terkedilmiş bir kente
Küllerinden döke döke
Kuşatmadan dönüyorum
Tut ellerimden
Sürgün dağlarından d/üşüyorum
Ayşegül Aşkım Karagöz
(rüzgâr çanları)
5.0
100% (4)