Delice içtiğim gecelerin sabahındaki,
baş ağrılarım gibisin.
Bakışların zonkluyor göz bebeklerimde
Hani, acı biber misali, acıtsanda seviyorum.
Sonsuz bir hiçliğin derinliklerinde,
bir mum alevi büyüklüğündeki umutlarımı,
yanıma yoldaş ediniyorum.
Gönlümde sakladığım azığımla,
aç yanlarımı doyuruyorum.
Biraz gülüşüne, bir parça bakışını banıyorum.
Doymasamda, doymuş gibi yapıyorum.
Hangi hayale uzansam sen diye,
boşluğu tutuyorum.
Sesin uğulduyor hala kulaklarımda.
Canım deyişini duyar gibi oluyorum.
Ne zaman öldürmeye kalksam seni içimde,
sana diriliyorum en aşık bir biçimde.
Ne kadar içsemde sevişini,
kanmıyorum.
Hiçbir kelime,
Dudaklarından dökülenler kadar güzel gelmiyor.
Ve hiçbir masumiyet,
seninki kadar içimi acıtmıyor.
Bu gece içimde ne kadar hayal varsa koydum önüme.
Seni bulmak için can attı hepside.
Bu gece kalemi aldım elime.
Ne kadar sitemli söz varsa kaçtı benden.
Sana yazılıpta yüreğini yakmasınlar diye.
Kimsesizim,
Sensizim,
Çaresizim...

Hangi güney sevdalara göç ettiysen dön.
Yokluğunda öyle bir yandım ki...

Mustafa Köroğlu