0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3752
Okunma

ÇINAR AĞACININ MASALI
Asırlık bir çınardı o ,kadim zamanlarda.
Şifa ırmağınının dibinde, dal budak salmıştı dünyaya
Yolcular gelir konaklardı gölgesinde.
Hastalar,ırmağın suyudan içer,can bulurlardı .
Milyon yıl önceydi,iki yolcu gelirdi sıkça soluklanmaya
Birinin adı Yaren’di,diğerinin ise Mavi
Birbirlerinden habersizdiler iki yolcu
Onları yalnızca asırlık çınar bilirdi.
Adı üstünde;Yaren yarenlik ederdi çınarla.
Sıkıntılarını anlatır ferahlardı çınarın gölgesinde.
Çınar konuşamasa da yüreğine ferahlık salardı Yaren’in,
Kendi yüreğinden.
Severdi onu çınar,ne de olsa Yaren’iydi o onun
Mavi ise çobandı.
Ara sıra uğrar ,soluklanırdı gölgesinde.
Aşıktı Mavi’ye yaşlı çınar.
O gölgesinde serinlerken,alev alev kavrulurdu yüreği.
Hergün gelsin diye yollarını beklerdi.
Asırlar,asırlar sonra bir marangoz
Yaşlı çınarı daha asil bir göreve atadı.
Kesti,biçti,işledi incelikle
Otantik bir köprü inşa etti yaşlı çınardan
Yalnız bilinmez nedendir,marangoz bir sabır taşı yerleştirmişti tam da köprünün kalbine
Görevin bu taş çatlayana kadar köprücük demişti ayrılırken...
Anlamını çözemese de görevine dört elle sarıldı yaşlı çınar.
Köprülük edecekti artık...
Zamanlara,mekanlara ve insanlara.
Kavuşmalara imza atacaktı.
Ne de haz veriyordu yeni görevi.
Ve ne büyük onurdu ona bahşedilen.
Her kavuşmada o da havalara uçuyordu sevgi dolu insanların kucaklaşmalarıyla.
Gün oldu ,devran döndü...
Yaren geldi bir kıyıdan.
Karşı kıyıda koyunlarını otlatmadayken Mavi çoban
İlk defa sanılır ama ilk karşılaşmaları değildi bu Yaren’le Mavi’nin.
Her biri çınarın gölgesinde konaklarken imzalarını bırakmışlardı ayrı ayrı
Ruhları aşinaydı birbirlerine.
Köprünün üzerinde oldu karşılaşmaları iki eski RUH’un
Çınarın köprü,köprünün kalbi OL’duğunu farkedemediler
En mahrem oyunlarını oynadılar köprünün tam da kalbinin üzerinde.
Sabır taşının...
En son görevi buydu çınarın
En zor görevi buydu.
Yarenini sevgiliye sunmak.
Ah bir konuşabilseydi.
Ah bir anlatabilseydi kalbinde şişip duran sabır taşını
Belki oyunlarını başka yerde oynayacaklardı
Ama sabırtaşının etkisi midir bilinmez,sustu yaşlı çınar
Şiştikçe şişti sabır taşı yüreğinde.
Aslında Yaren tanımıştı çınarı.
Asırlar önce dert ortağı olan yaşlı ağacı
Bir ara Mavi’ye söz edecek oldu.
O benim CAN’ımdır,sen de onun CAN’ısın diye
Bunu çınara yapamam diye.
Susturdu Mavi dudaklarıyla Onu:
Sen sadece kendinden sorumlusun
Üzüldüğün şey sadece bir ODUN...
Kozmik mizah odur ki
Dünya Tiyatrolar Günü’nde oynandı bu oyun
Üstelik ,yaşgünüydü o gün,yaşlı ODUN’un..
Ve ansızın,büyük bir gürültüyle patladı sabır taşı.
Önce sevgilileri de aldı bir yangın telaşı
Son kor da küle dönerken,yıkılıp gitti çınar
Ardına bakarak ,gözleri yaşlı...
11.08.2010