8
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
2034
Okunma
Yıllar bir tokat gibi,
İnerken bir bir suratıma
Ve saçlarıma acımasızlığı yazarken,
Bembeyaz kalemiyle,
Boyarken her telini,
Neden tutamıyorum,
Mutluluğun pembe dedikleri elini…
Dün okula başlamıştım oysa,
Bir siyah önlük mü çizdi kaderimi,
Sadece yakası mı beyaz olmalıydı
Acımadan geçen yılların,
Hesabı kimde kaldı,
Göğsüme göğsüme saplanan acıların…
Yeşile boyardım tüm resimlerimi,
Gökyüzüm hep maviydi,
İlle de kuşlar uçmalı,
Köşesinden güneş doğmalıydı,
Peki bu mutluluğun resminin,
Hepsi karaya mı vurmalıydı…
Sadece köşesine kadar gördüğümüz,
Bu amansız alemi,
Niye tanıyamadık?
Yoksa her gece ,
Yeni bir oyun mu yazıyor ,
Hiç uyumadan,
Neden kulaklarımız sağır oluyor,
Bir tatlı söz duymadan…
Ela baktım dünyaya,
Bela gördüm adım başı,
Aşkım elaydı,
Başım belaydı,
Ben elada yeniden doğdum,
Ela bir çölde kavruldum…
Beni bulutlarda sallayın,
Salıncağımı kurun,
Güneş’ten Ay’a kadar,
Ben ancak orda huzur bulurum,
Ya da çekin üstüme çizgiyi,
Belki öyle kurtulurum…
17/08/2010
Antakya/HATAY
5.0
100% (6)