7
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1807
Okunma
Bilirim suskunluk yorar seni, belki de boğar
Issız ormanlar gibidir duvarlarım
Çalıntı bir gökkuşağı olurum;
Gülün bülbülle aşkını izlerim, aklıma çıkmayan sen gelirsin
Sonra bembeyaz kesilir heryer;
Saflığından mı?
Temizliğinden mi?
Kefenimden mi?
Bilemem...
Gözlerime sis düşer, aklıma sen
Sislerim çağlar;
Seninle içilen bir bardak çay, mis kokulu Bir fincan kahve olur
Her yudumda SEN olurum, saklı kalırım
Yüreğin en derin yerinde sakla beni;
Yüz etme, dil etme kimselere...
Elele bulut olur semaya yükseliriz, yeryüzüne yağmur olur
Dilsiz gönüllere yağarız
Yağarız değil mi ?
Ey gökyüzü;
Sevdiğim boğulmasın!
Saklı yarimle gizle, barındır bizi...
"Söylediğimiz kadar değil, hissettiğimiz kadar severiz"
Diyordu bir kitapta;
Seni
En büyük sessizliğimde
Küçücük yüreğimde
Gözlerimin tanyeri olduğu her vakitte
Erimiş buzullarda
Dört mevsimde nev baharda
Hiç bilmediğin duymadığın kadar
Kulakların duymadığı cümlelerimi
Yüreğin duyar, yüreğime değdirdiğinde
Yüreğinin yüreğime dokunduğunda ;
"Ömrümce adım adım" diyecek kadar
"Benzemez kimse sana" yürek telimde çalacak kadar
Seviyorum
5.0
100% (6)