18
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1586
Okunma
Hikâyeden şiire uyarlanmıştır.
Gezinirken ormanda, tilki kendi halinde;
Görür geyik budunu, bir ağacın dalında.
Karnı açtır, velâkin, içine şüphe düşer!
Kontrol eder geriyi, ardında niyet eşer!
Geyik budu bağlıdır, bir bombayla tuzağa;
Bunu görüp durur mu? Hemen kaçar uzağa.
Başını kor ayağa, sessiz yatar soteye;
Gözü geyik budunda, sakin bakar öteye…
Biraz sonra kurt gelir: Bu duruma şaşırır.
Görülmüş mü böylesi, tilki butla bakışır!
Kurt merakla yöneltir: “Dostum, ne yapıyorsun!”
Tilki sakin cevâplar: “Hiç, öyle yatıyorum!”
“Neden budu yemez de, aval aval bakarsın!..”
“Bugün orucum desem, manzarayı çakarsın…”
Kurt: “Bari ben yiyeyim, karın ağrım son bulsun.”
Tilkide bir nezaket: “Buyur, afiyet olsun!”
Kurt buda uzanınca, bir patlama, toz, duman;
Ve göklere savrulur, feryat, figan, “Of, aman!…”
Kurt perişan yatarken, hareketsiz yaralı;
Tilki buda yanaşır, yerken olmaz oralı.
Kurt kızgın: “Ey şerefsiz! Oruçluydun sen hani?”
Tilki: “Demin top attı, duymadın mı? Pes yani!…”
26.09.2006 15:48
03.10.2006 07:18
Salih ERDEM / AYDIN
5.0
100% (5)