görmemiştim, teşekkürler seçenlere... buradakilerin en iyilerinden ama henüz taze bir şiir sanırım yani çalışılmamış diye düşündüm. çalışılsa iyi bir şiir olacak. Duygu iyi, ses var, sıkı betimlemeler var ama fazlalıklar ve tasarımda biraz arıza da var.

"eksiliyorduk
toprak ışıklarla yıkanırken" / güzeldi

ışıl ışıl (yukarda demiştiniz ışıklarla başka nasıl yıkanılır ki?) fazlalık...

göklerin beliren dinginliğinde (belirmese zaten görünmez değil mi? "beliren" fazlalık)

üşüyordu en son umutlarımız (çoğul kullandığına göre "en" de fazlalık)

alınlarımızda kırılıyordu buzlar

pamuk gömlekli bir işçi ("bir" çok gerekli mi?)

yanımızda yatıyordu, tüfek mermileriyle delik deşik (aşağıda daha iyisini söylüyorsun, nerde yatıyor karar ver, yanında mı gözlerinin üstünde mi?)

üstünde yatıyordu gözlerimin (BURASI ŞİİR)



eksiliyorduk
kanı kırık mermilerin içinde (Güzel ama "kırık" sıfatını düşün bence daha sağlamını bulursun)

yalım yalım
taşların arasına sızan ölüm uçukluğunda (Güzel ama "uçuk" göstergesini de düşün bence daha iyisi vardır)

topraktan fışkıran bir nehir gibi
yuvarlanıyorduk keman yayının tepesinden bir kuyuya
barikatlarda, küba’da! Şiirsellik iyi ama tasarım üzerine düşündüm... fışkırmak-yuvarlanmak?)

alacakaranlıkta, bir yaprak çarpıyor kabuğuyla ( yaprağın çarpması da çok hoş ama kabuk?

uyku tutmuyor bu gece meleklerin gözünü (bu imge çok iyi... kutlarım... aslında uyuyamamak mı yoksa uyumamak mı üzerine de düşündüm)

Beni dsüşündürüp yazdırdığınız için kutlarım ve teşekkür ederim... selam ile...