31
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1781
Okunma

" kalemimin ucunda şekil alır kulpu kırık sözler "
gece mehtabını çağırır
siyah ise yosun yeşili dalgalara bırakır gölgesini
eskiden kalma âdetlerden çalınırken yadigâr nefesler
akrebin zehrine bulaşır zaman
önümde boylu boyunca yatan bir istikbâl
ve teni halâ soğumamış ölümleri bekleyen bir azrail
ecel terleri cellatını seçmekle meşguldur o aralar
boğazına düğüm ise en sevdiğinden gelir
çelmesine takılır kaderi
noktası bir virgül sonrası kadar yakındır
çocukluğundan yaşlılığına boyanıyor gözler
baktığında gördükleri birer hayâl şeridi
koca bir ömre sığmayacak kadardı zaman tünelindeki gezintisi
kahverengi ürpertiler salınır göğsümün göğe asılı hamağında
sırtında ip izleri
başını koyduğu yastıkta kan lekeli
ölüm serpiştirmiş hafiften kendini
peki !
ne zaman duyuracaktı o sur’u yıkan sesini
yine kabûlû olmayan bir duanın ertesi günündeyiz
ve yine sabahsız gecelerin ayak izlerindeki gölgeyiz
az önce göz kapaklarıma emrini verdim
ve ölüme olan borcu da ödedim
30/07/2010
02;50
eMİNE
5.0
100% (24)