11
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1810
Okunma

Vurur gecede duvarlara
Çay buğusunda efkâr
Sazın teli,
Sokak ortasında yalın ayak çocuk,
Bu zindan…
Vuslat voltasında hüznün ayak sesleri.
Damıtılan düşüncelerde
Tamam sanılanın hep eksiktir bir yerleri.
Dillendirir şarkısını bahçede güvercin
Yazgısını ezberleyip kanatlarının
Ve kuşatılmışlığında zamanın
Anlatır;
Bir adının da hasret olduğunu dünyanın.
Adamak hasrete her şeyi;
Tutkulu özgürlüklerin cesaretini,
Halkların masumluğunca sevmeyi seni,
Yani kendimden vazgeçmeyi.
Bulmak için kaybedebilmeyi,
Ağladıkça yenilenmeyi
Yenilendikçe ölçüsünü dünyanın
Ve bütün parametrelerini hayatın…
Çünkü hasret, sevmeyi bilmektir
Sevmeyi bilmek, gerektiğinde;
Gitmesini de bilmektir…
18.07.2010/ m.abdırgan
5.0
100% (6)