0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1186
Okunma

Küçük bir çocukken
Ne çok oyunlar oynardık
Hayatı hep bu çerçevede sanırdık
Mutluyuduk o zamanlar
Sadece kolu kırılan bebeğimize tasalanırdık
Ya da evcilik oynarken oyuncaklarımızı dağıtan olunca
Nasıl da ağlardık
Tam oyunun ortasında annem çağırınca
Ağzımız, burnumuz, üstümüz, başımız çamur içinde
Eve gidince nasıl karşılanırdık
Direk banyoda soluğu alırdık
Annemizin gözünün içine bakardık
Ertesi günü unutur yine aynı haşarılıkları yapardık
Çamurdan kurabiyeler hazırlar, temsili fırınlara atardık
Meğer ne güzelmiş o çocukluk günleri
İlerleyen zamanda hayattan aynı tadı alamadık
Bir mutluluk, bin hüzün derken
Geriye dönüp bakınca eyvahlandık
İşte o zaman farkına vardık
Meğer ne kadar çabuk geçmiş yıllar
Ya silinen simalar
Elimizden uçup giden balonlar
Bastonlu şekerler, kaydıraklar
Çocukça gülüşler, kavgalar
Ninemizden dikkatle dinlediğimiz masallar
Derin bir iç çekişte kalan umutlar
Ah hatıralar..
HAZAN
5.0
100% (18)