Amisos tepesine çıkıp Atakum’a bak
Kendini bulutların kızıllığına bırak

Bir yay gibi gerilmiş Karadeniz’e sahil
Seyrettiğin ne varsa hepsi doğaya dâhil

Gerdeğe giren gelin gibi gergindir deniz
Kime âşık bilinmez bu hırçın Karadeniz

Dalganın eteğine yapışmış inceden kum
Bir rüya kenti olmuş sahiliyle Atakum

Denizin sinesinde ahşap iki iskele
Uçmaya hazırlanır iki âşık el ele

Dalgaların çisesi ıslatırken gözleri
Kızın ruhunu okşar söylenen aşk sözleri

Çamlar inmiş sahile dağların tepesinden
Binalar yakalamış yeşili ensesinden

Sahilde sıra sıra cafeler restoranlar
Mutlu mu? Şerefine kadehi kaldıranlar

Kat kat yükselir göğe taş duvarlar dev gibi
Kızıllık sarmış dağı parlamış alev gibi

Şehrin büyümesi mi yeşili beton eden
Dağlar artık denizi görmez oldu tepeden

Gönlümün tuvalinde deniz orman iç içe
Yalıların önünde gül kokardı tüm bahçe

Sıcak kum sakin deniz böyle geçer burda yaz
Sızmış sevgilileri örter gece ve ayaz

Sarmaş dolaş yürürken coşturur aşkı kumsal
Dudağa konan buse tamamıyla duygusal

Özenip de yaratmış kâinatın mimarı
Atakumluya teslim doğanın yadigârı

Coşari der Atakum cennetin bir köşesi
Akşamı seyrederken hüzne varır neşesi

22.06.2010/Samsun

İbrahim COŞAR