5
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1240
Okunma

kokusunu alırken aşkın
solan yüzünün şelalesidir ömrüm
her söz kendini vurur önce
sonra ben sana ölürüm
prangasız kilitsiz duasız
beyaz bir sayfada sürgün her şey
tükenip giden günün hüznü
ömür bahçesinde güllerini arar
zihnimin en derin yerinde
kırılan bir kurşun kalemin tozu
tırnaklarımla çizdiğim
duvarda mum gölgesi yüzün
giderken ışıkları söndürün
daha çok gölgeler kalsın aklımda
karanlığa saklanmış gölgeler
pencere camımda izi hayallerin
iki varlık arası rüzgar şehri
çarpan kapıların yüzü
beklediğimiz bulutlar geliyor yine
yine derin bir uykumuz var
su basacak gözlerimizi
uykusuz gecelerden sonra şua
gelin dirimizi gömün
güneşe gözümüzü kapattık
5.0
100% (6)