Özür dilerim, Ben , her şiire, “Güzel şiir “ diyemiyorum, Bazıları, yaparmış bunu, Oncasını bilemiyorum.
Şimdi kızacaklar bana; Böyle yapan bazı dostlar, Kızsınlar, Ben zaten böyle dost, İstemiyorum.
Şöyle bakıyorum da, Karalamış dostun biri, Vallahi gelişigüzel, Mana yok, kural yok, Yorumlar arka arkaya, “Harikasın üstadım” İşte böyle olunca, Kaçıyor benim tadım.
Yüzlerce kişi okumuş, Olmuş mu en popüler, Hem de açık ara, Bu nasıl bir ölçüdür, Artık siz varın karara,
Bunu yazdık diye, “Kıskanç” derler şimdi, “Kendisinin şiiri kaldı ya geride, Ondan yazıyor bunları” Yok, kardeşim yok, Çoktan aştık biz o sorunları.
Size tavsiyem şu: Sakın bakmayın şiirin , Özüne , sözüne, Ver ha övün, Eleştirmek çok ayıp! Biliyor musunuz sizin yüzünüzden, Ne kadar güzel şiir oluyor kayıp.
Ben bunu eleştirdim ya , Hadi sallayın bana, “Sen de kim oluyorsun “ diye, Size sadece güleceğim, Ama siz böyle yapmaya devam ettiğiniz sürece, Ben her gece üzüleceğim.
7/7/2010 Antakya /Hatay Mehmet Ali Türkan Not:Biliyorum, bazı arkadaşlar bunu üstüne alınacak ve bana yüklenecekler. Ben davamın sonuna kadar arkasındayım. Eğer şiir değeri bile taşımayan manzumelere övgüler yağdırmaya devam ederse bu arkadaşlarım, ben de böyle yazmaya devam edeceğim. Eğer siz de benim görüşümdeyseniz desteğinizi bekliyorum. Sevgiyle., saygıyla.
Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
hocam kusura bakmayın şiirlerinie gec kaldım.bir siteden aldım bunu daha önce defalarca okudum..bir şey karalamaya bende calışıyorum..cok güzeldi hocam şiiriniz ve anlamlı dizelerdi..BİRAZ UZUN AMA AFFINIZA SIĞINIRIM..bu paylaştığım baba oğul arasındaki konuşmayı ..selam ve dua ile kalın..
ŞİİR OYUNU
OĞUL: Şiirin okulu var mı baba? Varsa göndersene beni oraya… BABA: Yok oğul. Ustaya gönderir gibi koyamazsın çocuğunu yanına bir şairin. Olsaydı paraya kıyar inan gönderirdim okulsa okuluna, ustaysa ustasına seni çocuğum. Okulu yok bunun şiiri kendi kendine öğreneceksin kendin olacaksın okulun da, ustan da… OĞUL: Ustasız zanaat öğrenilir mi baba? BABA: Öğrenilmez oğul… O yüzden ustalar edineceksin kendine Şair olmak istiyorsan eğer arayıp bulacaksın onları birer birer… OĞUL: Nerede bulurum onları baba? Kimdir onlar? BABA: Ömer Hayamdır örneğin biri Mevlana’dır biri de… OĞUL: Kimmiş Ömer Hayam baba? Ne demiş, yardımcı ol biraz bana… BABA: “Mey kaseme el koydun, yerlere vurdun Tanrım Beni zevkimden edip sanki ne buldun Tanrım! Gül rengi şarabımı, yerlere döktün tekmil Yoksa sen de içmeden sarhoş mu oldun Tanrım.. İşte bu Ömer Hayam. OĞUL: Ya Mevlana? … BABA: “İster putperest, ister Mecusi ol Kırk bin kere tövbe etsen de açıktır yol Dergahımız umutsuzluk dergahı değildir Bizce günahkar da bir tövbekâr da bir…” İşte bu da Mevlana. OĞUL: Ama bunlar şiir baba BABA: Zaten oğul şiir Şairin kendisidir. Örneğin ele alalım Shakespeare’i “Prenslerin o mermer ve tunçtan heykelleri Senin güçlü şiirin kadar kalıcı değil Anıtlar da yıkılır atiye kalmaz biri… Sen ki her dizen ile kalacaksın dipdiri” OĞUL: Kafam karıştı iyice, anlayamadım Şiir mi şair Yoksa şair mi şiir? .. BABA: “Ay gelir ışır, hayalin irişir Güzelim Annabel Lee Yıldızlar gözlerin gibi parlar Güzelim Anebel Lee Orada gecelerim, uzanır beklerim Sevgilim sevgilim, hayatlım, gelinim O azgın sahildeki Yattığın yerde seni…” İşte bu da Edgar Allan Poe’nun portresi. Görmek ister misin Lamartin’i de? .. Gör öyleyse kulak vererek kendisini şiirinde. “Ey göl hatırında mı, bir gece en derin sessizlikte …. Birden şu yeryüzünün bilmediği bir nefes Büyülenmiş sahilin yankısıyla inledi Sular kulak kesildi, hayran olduğum ses Şu sözleri söyledi: “Zaman dur artık geçme bahtiyar saatler siz akmaz olunuz artık! ..” OĞUL: Oyunu öğrendim baba İzin ver Baudelaire diyeyim ben de “Hatıralar annesi, sevgililer sutanı Ey beni şadeden yar, ey tapındığım kadın Oçak başında seviştiğimiz o anı O canım akşamları elbette hatırlarsın Hatıralar annesi, sevgililer sultanı! ..” BABA: Çabuk kavradın işi. Şair olursun bu gidişle İyi çalışırsan dersine: “Gördüm şimşekle çatlayıp yarılan göklerini Girdapları hortumu, benden sorun akşamı Bir güvercin sürüsü gibi savrulan fecri İnsanı giz olanı, gördüğüm anlar oldu.” Söyle bakalım oğul, kimi anlatır şu şiir? OĞUL: Rimbaud yu mu baba? BABA: İyi bildin oğul “Kapılar tutulmuş neylersin Neylersin içerde kalmışız Yollar kesilmiş, şehir yenilmiş neylersin Açlıktır başlamış Elde silah kalmamış neylersin Neylersin karanlık da bastırmış Sevişmezsin de neylersin…” Sen yanıtlamadan ben söyleyeyim oğul Bu da Eluard… OĞUL: Ne şairler gelip geçmiş meğer bu ölümlü dünyadan Şiir benimle başlar Benimle biter sanırdım Benim yazdıklarımın en güzel olduğuna inanırdım Söylemeye utanıyorum şimdi baba Meğer eline su dökülmez ustalar varmış yeryüzünde Onları tanımadan nasıl şiir yazardım? BABA: ABC’yi öğrenmeden anne yazabilir misin oğul? Baba yazabilir mi kalemin Nasıl yazamazsan bunları Tanımadan şiir de yazamazsın Aragon’u: “Öyle derin ki gözlerin içmeye eğildim de Bütün güneşleri pırıl pırıl orada gördüm Orada bütün ümitsizleri bekleyen ölüm Öyle derin ki her şeyi unuttum içlerinde…” …….. Ben bu radyumu bir pekbilent taşından çıkardım Benim de yandı parmaklarım onun yasak ateşinde Bulup bulup yeniden yitirdiğim cennet ülke Gözlerin Peru’mdur benim, Golkond’um, Hindistan’ım Kainat paramparça oldu bir akşam üzeri, Her kurtulan ateş yaktı üstünde bir kayanın Gördüm denizin üzerinde parlarken Elsa’nın Gözleri Elsa’nın, gözleri Elsa’nın, gözleri…” Diyebiliyor musun bunları oğul? OĞUL: Diyemiyorum baba… BABA: Diyemiyorsan da umutsuzluğa düşme. Yeter ki diyebilimeyi iste… Ama oturup hep aynı türküyü söyleme. Ağustos böceği gibi… Atışıp durma yedilik sekizlik maniler yazan senin gibi şairler(!) le İki üç kafiyeyle… Olmayın “körler sağırlar Birbirini ağırlar…” “Aman ne güzel olmuş Eline sağlık, yüreğine sağlık peh peh peh…” demeyin birbirinize… İyiyi arayın, güzeli arayın, doğruyu arayın. Kafdağı’nın ardındaysa da bulun onları Başınız dimdik olsun hep İleriye daha ileriye baksın gözleriniz Eğer şar olmak istiyorsanız… “Ey sen ki durmadan ağlarsın Döversin dizini Gel söyle bakalım ne yaptın Nettin gençliğini! ” dersin yoksa sonunda. Ama Verline olman gerekir bunu diyebilmen için de OĞUL: Ama sanatın bütün bereketli toprakları ekilmiş baba çorak topraklar kalmış bize… BABA: Sen bu çorak topraktan ey oğul gelmiş geçmiş şairlerden çok daha iyi ürünler almak zorundasın! Kolay değil elbette işin Şiir uğraşının adı Zoru kolay etmezsen olur mu yaptığın işin tadı? OĞUL: Umutsuzluğa düşürdün beni baba Şiir yazmaya yeltenemem gayrı sondan sonra Utanırım şiir yazmaya bunca güzel şairlerin yanında onların binde birini yazamadıktan sonra… BABA: O zaman kulak vermen gerikiyor Oğul, Hugo’ya: “Ey şairler rekabet güzelin yaşaması içindir.. Birincilik daima açıktır… Cesareti kıran, kanatları düşüren ne varsa söküp atın Sanat cürettir. Doğacak dahilerin geçmiş dahilere eş olabileceklerini yok saymak kutlu varlılığını yok saymaktır Tanrı’nın.. Şu dahiler yok mu şu dahiler! Onları geçemeseniz bile denk olabilirsiniz kendilerine! Nasıl mı? Şöyle: Özge olmakla…” Özge olmak, farklı olmak, değişik olmak… İşte işin sırrı… Zor değil bütün bunlar. Aramak, bulmaya çalışmak, istemek yeter. OĞUL: Hepsi iyi, güzel de Bir de imge çıkardılar şimdi başımıza baba İmge ne? Akıl erdiremedim bir türlü buna Onu da anlatsana bana… BABA: İmbe bugün var olmadı ey oğul Onu öğrenmek için dönüp bakmalısın yüzlerce yıl geriye bakıp bakıp da ey oğul İmgeyi Tagor’dan öğreneceksin: “Şiirin inci sözcüklerinde insanlar için çeşitli anlamlar gizlidir. Herkes onların içinden beğendiğini seçer…” “Şiir hem at hem dizgindir. Hem ilham, hem işçilik… Atsız dizgin ya da dizginsiz at değildir şiir… “ diyorsa Dereme, bir şey demek istiyor demektir. Söz anlayana… Sokak şairi olacaksan ey oğul öğrenmen gerekmez tek şeyi yuvarla yuvarla yinele sözcükleri seçmeden içinden altını, gümüşünü geviş getirip durursun o zaman bir deve gibi. Bunu yapacağına Hiç yazma daha iyi… OĞUL: İyi bir şair olmak istiyorsam ya baba? .. BABA: Gerçek Şairliğe soyunacaksan eğer ey oğul Montainge kulak ver: “Şiirin orta hallisi ya da kötüsü için kurallar, ustalıklar bir ölçü olabilir. Ama iyisi, yüksekliği, harikuladesi aklın kuralarını aşar. Onun güzelliğini tam ve sağlam olarak görenler bir şimşeğin ihtişamına benzer bir parıltı görmekle kalırlar. Büyük şiir muhakememizi tatmin etmez, allak bullak eder! ” OĞUL: Coşturdun beni baba Ben de bir şeyler anımsadım bu hususta Bak ne diyor Shelley usta: “İçinizde olmayan şiiri aramayın, bulamazsınız onu başkaca hiç bir yerde…” BABA: “Gerçek şairin her güzel dizesinde, söylenilenden birkaç kat fazlası vardır…” diyor Musset ” OĞUL: Demek ki bütün iş şaire düşmüyor. Okuyana düşen iş de az değil baba! BABA: Haklısın galiba… “Bir dizenin kendi içinde taşıdığı fikirleri, düşleri aşan, onlara bağlı olmayan apayrı, çırılçıplak bir güzelliği olabileceğini unutmayın.” derken I’Hermite de… İmgenin gizlerinin ipuçlarına veriyor bize. İşte bu gizleri keşfetme işi Benim işim diyebilmeli işiiri okuyan kişi. OĞUL: İyice havaya girdim ben de baba “İnsan iyi anlayamadığı bir sözden heyecan duyabilir” derken Gourmont, şiirin imgesini işaret ediyor. İşte sana ipucu O sözlere anlamı sen yükleyeceksin. Demek ki ey sevgili Okuyucu! BABA: Seçerseniz ey oğul sözcüklerden oluşan bu denizi Baudelaire’dir boğulmaktan kurtaracak olan sizi iyi alın ey oğul ondan dersinizi, “Şiirin ilkesidir bu, üstün bir güzelliği özlüyorsa.insan Bir ruh taşkınlığında kendini gösterir bu ilke. Bu coşkunluk aklın yoğurduğu gerçeğin dışındadır.” Anlat bakalım oğul bana şimdi şiirden ne anladıysan. OĞUL: Şiir yazmak aklına eseni çiziktirmek değilmiş baba. Her bir heceyi imbiğinden geçireceğiz aklın Ölçeceğiz biçeceğiz, işleyeceğiz kuyumcu gibi Yoğuracağız mantıkla, felsefeyle Vuracağız sonra onları mihenk taşına. “Kaç ayar olmuş acaba şu dizem” diye. BABA: Dur oğul, bana ver sözün ucunu burada Yirmi dört ayar olmasını bekleme hiçbir zaman şiirinin Yirmi iki ayar da olsa ümitsizliğe düşme. On dört ayar bile olsa iş var demektir onda Yeter ki daha aşağı inme. Hem inip hem de ne güzel yazdım deme. Şimdi söyle hele oğul sen de Hangi şairdir yakan ilk özgürlük meşalesini Senin ülkende? .. OĞUL: Namık Kemal değil mi baba? BABA: Doğru, Namık Kemal… Peki, Türke Türk olduğunu Dilinin Türkçe olduğunu anımsatan ilk şair Kimdir? OĞUL: Ziya Gökalp mi acaba baba? BABA: Bildin… Gele gele geldik genelden özele Nasıl seçip ayırabilmiş Nazım Söyle hele Hemen onların ardından Fazıl Hüsnü Dağlarca İlhan Berk Kumsaldaki O değerli tek zümrüdü Nasıl seçebilmişse miyarlarca çakılın kumun arasından … Nasıl ayıklamışsa Orhan Veli Kanık Melih Cevdet Anday Oktay Rıfat Horozcuoğlu milyonlarca istiridyeyi Bulabilmek için tek “siyah inci”yi Sen de dökeceksin aynı teri… OĞUL: Anladım, şiirin okulu yok baba Kendimiz beleyeceğiz biz bizi kendimiz çözeceğiz beleğimizi Necip Fazıl Kısakürek gibi Sezai Karakoç Cahit Zarifoğlu İsmet Özel gibi… BABA: Kendin soracaksın, kendin yanıt bulacaksın Şiirin ne olduğunu değil, ne olmadığını Salah Birsel gibi Yabana atmayacaksın Yahya Kemal Beyatlı’yı Enis Behiç Koryürek’i, “Maraşlı Şeyhoğlu Satılmışım ben Dağlardan dağlara atılmışım ben” diyeni… Kaç şair daha yazabilir ki Han Duvarlarını Faruk Nafiz Çamlıbel gibi… Parmakla sayarak Tutturabilirsin belki ölçüyü çocuğum Ama böyle yazamazsın gerçek şiiri. Hiç bir parmak sayamaz Çünkü ondaki tek heceyi. OĞUL: Ölçüsüz uyaksız tadı olmuyor ama şiirin baba BABA: Kapı kapı dolaşıp uyak da arama boşuna oğul Aha, diye sevinme yakaladım, bu tunç kafiye! Anlamı cuk düşürdün mü Ona bak önce. OĞUL: Bütün bunları yapmayanlar da şairim diyor ama Şair diyorlar Ben yazdım oldu diyen her adama Ben de yazıyorum iyi kötü Neden şair demesinler ki bana? BABA: Ben şair olamazsın dedim sana, yazamazsın demedim çocuğum Sen de yazabilirsin elbette herkes gibi Yazarsın, öteye bile gidersin hem şiir olur mu yazdıkların orasını bilmem Yine de söylüyorum Okumadıkça Şiiri Tanımadıkça Şairleri… Aşmadıkça kendini. Şiirbaz olur çıkarsın sonunda Ucubeler getirirsin şiir diye karşıma Şiir olmaz elbette şiirbazın yazdıkların Olsa olsa olur şiirleme… Şair olacaksan hayalperest olmalısın önce Değer vermemelisin dünya mülküne Neyine yetmez bir hırka, bir lokma? .. Oturup düşünmelisin sonra koyup külahını önüne: “Türk şiiri nerede dünya şiiri nerede Ben neredeyim şiir yazmaya soyunduğum şu ara? ..” OĞUL: Şiir yazabilmek için şiir okumak gerek biliyorum çokça baba BABA: Şairim diyorsun ama Kaç Türk şairini tanıyorsun acaba? Örneğin say bana Kimler gelip geçmiş Üç gariplerden bu yana? OĞUL: Cahit Sıtkı Tarancı Bedri Rahmi Eyüpoğlu Metin Eloğlu Soru kolaymış sınavsa bu Cahit Külebi Ceyhun Atuf Kansu… Şu şairler de toplumcu: Hasan Hüseyin Enver Gökçe Ahmet Arif Arif Damar Daha niceleri var. Şiirimizin Canbabası Can Yücel’i unutma İkinci yeninin bayraktarı Ece Ayhan Generali Ülkü Tamer Bunları da atmamalısın yabana. Anmadan geçmek olmaz Behçet Necatigil’i Attila İlhan da şiirin ustabaşısıdır onun gibi. Sonra… İmge şiirinde öncü güçler Cemal Süreya Teber Edip Cansever Turgut Uyar Üç silahşörler… Hilmi Yavuz Ahmet Oktay Özdemir İnce Refik Durbaş Kemal Özer Ahmet Erhan Ataol Behramoğlu’nun da ön saflarda yeni ayrı OĞUL: Bir de kadın şairler var baba Onurudur şiirin Gülten Akın Leyla Şahin… Lale Müldür Melisa Gürpınar Sennur Sezer de var Ayten Mutlu da var… BABA: Şu isimleri de iyi belle öyleyse Onları oğul, yeni şairlere örnek diye ver öyle bir yeni ki bu çocuklar Galiba hiç eskimeyecekler Yaşlandık oğul, anımsayabildiklerim ancak bunlar Anımsayamadıklarım beni bağışlasınlar OĞUL: Şimdi gelelim baba sözün özüne: BABA: Gelelim oğul sokalım gerçeği Aymazların gözüne… Üç dolarla beş Euro etmezse nasıl ki sekiz Türk lirası Gelmesin şiirin yazılabileceği akla üç ölçü beş uyakla. Bir de şu var mutlaka sözün sonuna eklenmeli Evet, kimilerine göre şiir para etmez çocuğum Ama unutma şiire güç de yetmez çocuğum.
Fevzi Günenç
yusuf akın tarafından 8/11/2010 3:14:15 AM zamanında düzenlenmiştir.
gecenin bu vaktinde ve sahura kalkmışken tatlı bir yorghunluk verdin bana delikanlı. bundan anladım ki sen doğru yoldasın. işte ben de tam bunu demek istemiştim. yolun açık yüreğin var olsun.saygılar sevgiler, ramazanın mübarek olsun.
gecenin bu vaktinde ve sahura kalkmışken tatlı bir yorghunluk verdin bana delikanlı. bundan anladım ki sen doğru yoldasın. işte ben de tam bunu demek istemiştim. yolun açık yüreğin var olsun.saygılar sevgiler, ramazanın mübarek olsun.
siiri yazarken de yorumlari yaparken de ictenligin cok önemli oldugunu düsünüyorum. is olsun diye yazilan siir ya da yorum hic olmasada olur fikrimce. ve evt bir cok güzel siir yazanlarin sayfasinda iki üc yorumu gecmezken kimi siirde hatta 100 ün üzerinde yoruma rastliyoruz. gerci siir duygudan kaynakli tabi, insanlar siir yayinlarken yorumu en son olarak düsünüyor.
HİÇ BİR ZAMAN KENDİMİ ŞAİR OLARAK NİTELENDİRMEDİM VE KENDİMCE BİR ŞEYLER YAPAMAYA ÇALIŞIYORUM ŞİİR KONUSUNDA EKSİKLERİMİN BİLİNÇİNDEYİM, KENDİMİ GELİŞTİRMEK AMAÇIYLA OKUYOR VE İÇİMDEKİLERİ SAYFAMA AKTARMAYA ÇALIŞIYORUM AMAÇIM POPÜR OLMAK DEĞİL BEN BU YOLDA EMEKLEYEN BİR BEBEK VE ŞİİR SEVER OLARAK GÖRÜYORUM KENDİMİ, BU SİTEDE GERÇEKTEN ŞİİRİN HAKKINI VEREN USTA KALEMLER VAR BEN HADİMİDE YERİMİDE BİLİRİM GERÇEKLERİYAZAN KALEMİNİZİ KUTLARIM ÜSTAD SEVGİ VE SAYGILAR...
UMUT ve DOSTCA
ASMEROZ-62 tarafından 7/7/2010 11:12:07 PM zamanında düzenlenmiştir.
Cümlem yarım kaldı. Bence siz kendizi boşuna üzmeyin. Mesaj ya yerine ulaşmayacaktır, ya da bilinçli olarak yanlış anlaşılacaktır. Eleştirilmeyi sevmeyiz biz, bizi büyütse geliştirse de. Ben de şiir yazdığımı düşünmüyorum. Sadece beni mutlu eden satırlar yazıyorum ki adı şiir değil biliyorum. Eğer Can Yücel , şiir yazıyorsa benim kendi yazdıklarıma şiir demem terbiyesizlik olur. Özdemir Asaf gibi şairlere saygısızlık olur ve ancak kendimi kandırırım. Ama öalışır, uğraşırsam belki daha da güzellerini yazarım. Ama insan ne olduğunu bilirse kendi rahat eder. Neyse ben hoşgörülü davranmaktan yanayım. Eğlensin herkes istediği gibi. Şiirler nasılsa kelebek gibi konar gönülden gönüle. Ne şair olmak kolaydır ne de şair gibi yaşamak. Öyle çok kolay elde edilmez yazarlık sıfatları. Hayatlarını okusun herkes. Ben seviyorum yine de , kitap seven herkesi. Sevgi ve saygılarımla
İnsanın kendisini bilmesi kadar, güzel bir erdem yoktur diye düşünüyorum. Herkes aynı düzeyde bilgi sahibi olmayabilir. Aynı düzeyde yetenekli ya da yaratıcı. Fakat ne olduğunu bilirse, yerini de bilir, haddini de. Der ki: evet ben sadece kendim için yazıyor ve paylaşıyorum. Saygı duyar, bilen de bilmeyen de. Hayatta kim yerini , konumunu haddini biliyor ki, hocam siz bu sayfada insanlardan bu olgunluğu bekliyorsunuz. Sayfaya ilk üye olduğum günlerde, bir şiir okumuştum. Şiirin "BEN SEN O" şiir, NAZIM HİKMET'in şiiri. Şiiri, şiiri ekleyen kişinin sanıp yorum yapmışlar. Kısa ve çok güzel şiir olmuş vs. Şiiri yorumluyorlar, Nazım Hikmet'i tanımıyorlar. Sanki genç bir şair yamış gibi tebrik etmişler. Çok şaşırmıştım okuyunca. Aslında sizi yanlış anlamış bazı yorumcular. Yazmasınlar dememişsiniz. Kendinizi geliştirin, öğrenin demişsiniz. Ben de dahil olmak üzere, öğrenmek zor geliyor. Kafamıza göre takılıyoruz. Fakat yorum yapanlar seçici olsun demişsiniz ki bence de çok doğru. Kişilere yanıltıcı iltifatta bulunmak yarar yerine zarar getirir. Tabi amaç şiir yazmaksa. Amaç eğlenmekse bırakın eğlensinler. Benim umrumda bile değil, hangi şiir çok okunmuş beğenilmiş. Ben, bir gün kendim bir kitap oluşturursam o zaman umrumda olur insanlara ulaşabilmişmiyim diye. İnternet sanal bir ortam, yazanların arkadaşarı olabilir, dostları sevdikleri. Burda ki değerlendirmeler objektif olamaz zaten. Benim için Edebiyat Defteri, itici bir güç oldu. Saygın bir paylaşım ortamı, duygu paylaşımı ve ş
Ben kendi adıma şunları söylemek isterim.Bu defterde ne kadar çok kişiye gidersen o kadar çok oranda (az eksiği) dönüş yapılyor sana ya da yapılmak zorunda hissediyor kendini şairler...Yazmak isteyen yazsın engel yok,fazla fazla yorumlarda alsın bunda da sorun yok ama gerçek yorumlar yapılmalı , şiir değişik bir tat ihtiva ediyorsa,sıradan değilse,yeni bir nefes yeni bir duygu yeni bir hava katıyorsa hayata methiyeleri hak etmeli ,sıradan dizelere büyük mükafatlar vermek şiire şaire zarar verir önemli noktalamalar mesaj yoluyla iletilmeli,anlam bozuklukları söylenmeli,burada ne demek istediniz bana hitab etmedi denebilmeli,vakit darlığı çekip deftere giremeyen süper şairlere pirimler fazla fazla verilip yorumlar yapılmalı puanlar gerçek değeriyle verilmeli ve buna şairler alınmamalı çünkü her gönül farklıdır farklı etkilenir benim çok beğendiğim şiirimi gerçekten bir üstad harika bulurken başka bir üstad vasat bulabiliyor amacımız nedir hangi şiirimiz kitlesel yani daha çok beğeniliyor,hangi şiirimde düzeltme yapmalıyım hangi şiirim sıradan,hangi yönümü geliştirmeliyim,ne şekilde yazarsam daha çok vurucu olur vsvs bütün bunlar için ne gerekiyorsa yapmalı ve BİRBİRİMİZE alınmamalyız(yorumlar şaire göre yanlış bile olsa)genel intiba hissettirir şiirin kalitesini,yani genel intiba gerçekçi ve yapıcı olmalı... bana bunların ne kadarını yapıyorsun diye sorarsanız%50 diyebilirim yani en azından ne kadar bana hitab ettiğini beli ediyorum şiirin,ben de daha fazla eleştirilmek istiyorum aslında,eleştirmek istediğim gibi...Hocam'a katılıyorum ziyaret edelim ama yapıcı olalım yapmacık değil...ŞAİR DOSTLARIMA SAYGILARIMLA...
Şiirinizi şimdi okudum , keşke daha erken okusaydım.Ben yıllardır şiir yazarım ,en büyük amacım şiir kitabı çıkarmak .Bu amaçla şiirlerimi birkaç edebiyat öğretmenine gösterdim , beğendiler .Bu siteye de giriş amacım ciddi eleştiriler almak ve kendimi yönlendirmekti fakat birkaç kişi haricinde bu ilgiyi bulamadım ve hala şiirlerimin durumu hakkında kendimi yönlendiremedim .Birçok konuda size hak veriyorum .Mesela çok yorum ve puan almış bazı şiirleri okuyorum ama şiir tadı alamıyorum , bazı şiirlere de hiç alaka yok ama şiir harika .Ben kendimle çelişkiye düştüm neredeyse .Bunun yanında şiire gönül veren gençler var , onlarıda yorumla yüreklendirmek gerektiğine inanıyorum .Şiirinizle , üyeleri düşünmeye sevk ettiğiniz için teşekkür ediyorum .Attığınız taşın yerini bulması dileğiyle, selamlar....
Emek olan herşey güzeldir efendim iyisiyle kötüsüyle önemli olan yazılan eserleri yaşamak yaşatmak ve hissetmek için anlam mana çıkartıp onlardan ders çıkarmak gerek her eser bir mana teşkil eder eleştiriden çok şiiri yaşamak ve şairi anlayabilmek gerek...SAYGILARIMLA
Hoş geldiniz Ufuk Bey. Herkese saygı duymak lazım tabi ki. Bakın ben de emek ettim bir eleştiri şiiri yazdım. İyidir ya da kötüdür onun kararını okuyan verir. Ama bazı kurallar vardır ki özü oluşturur. Bu kuralı kimse koyamaz . Kendiliğinden konmuştur çünkü. Şiir olma özelliği taşımalı yazılanlar.Her şiir yazanın adına ismen şair denir ama acaba kaç kişi özde o vasfı alabilir. Benim söylemeye çalıştığım bu.Ve istiyorum ki gereken değeri bulsun yazılanlar. Bulmadğını gördüğüm içindir bu sitemim.Saygılar sunuyor, teşekkür ediyorum.
Hoş geldiniz Ufuk Bey. Herkese saygı duymak lazım tabi ki. Bakın ben de emek ettim bir eleştiri şiiri yazdım. İyidir ya da kötüdür onun kararını okuyan verir. Ama bazı kurallar vardır ki özü oluşturur. Bu kuralı kimse koyamaz . Kendiliğinden konmuştur çünkü. Şiir olma özelliği taşımalı yazılanlar.Her şiir yazanın adına ismen şair denir ama acaba kaç kişi özde o vasfı alabilir. Benim söylemeye çalıştığım bu.Ve istiyorum ki gereken değeri bulsun yazılanlar. Bulmadğını gördüğüm içindir bu sitemim.Saygılar sunuyor, teşekkür ediyorum.
Çok güzel arkadaşım. Çok haklısın. Fakat bizde, bir eline saglık adeti var.Yüreğine saglık prensibi.Eleştiri yapıcı olmalı. Savaşa gider gibi, top tüfekle gidilmez kaleme. Özellikle özene bezene pişirilmiş mısraya, yok tadı kaçık tuzu fazla demenin bir uslubu olmalı.Sen pişirememişsin diyip tabağı yere atıp kırmamalı.Elbette hassasiyet özel likten geçer.Yazmak arzusuyla dolup taşarken lastik gibi uzatsada mevzusunu,ve adınada şiir demişse yazdıklarına.O ONUN ÖZELİDİR.Kimse sevmek beğenmek zorunda değil.İncelik eleştirirken yapıcı olmadımı.Çok kırıcı oluyor.Yetenek olmadımı çorba bile pişiremez insan. Kabiliyet ruhun desteğiyle,gönülden coşar. Kafayı yormayacaksın...
Çok saygıdeger arkadaşım. Çok özür dilerim bir misalmidir bilemiyeceğim fakat bir söz var.Sepet koluna her kez kendi yoluna. Yoluna bakacaksın. Bu olaylar vakit kaybıdır. Yazan kalem için. Begenmediğim bir şiir de, olsa kendi açımdan yüreğine saglık demek bana zaman kazandırıyor
Çok saygı ve sevgiler Yüreğine saglık
Sayfanızda şiir okumanın tadına vardım.Affınıza sıgınarak fikrimi yazdım. Anlayışınıza güvenerek.
Her kez hakkını vererek, yazamaz ki, Her keze benim gibi yaz, diyemezsin ki, Her kez farkı anlamasa da.Anlayan anlar Suyun yönünü degiştirmek zor iş Bırak akıntıya kürek sallama arkadaşım Deveye hendek atlatmak zor iş
yazınızı begenerek okudum.çok teşekkürler güler hanım.okuyan yazan insanların bu kadar az olduğu bir ülkede yazanı da okuyanı da küstürmemek gerek.saygılarımla.
Her kez hakkını vererek, yazamaz ki, Her keze benim gibi yaz, diyemezsin ki, Her kez farkı anlamasa da.Anlayan anlar Suyun yönünü degiştirmek zor iş Bırak akıntıya kürek sallama arkadaşım Deveye hendek atlatmak zor iş
yazınızı begenerek okudum.çok teşekkürler güler hanım.okuyan yazan insanların bu kadar az olduğu bir ülkede yazanı da okuyanı da küstürmemek gerek.saygılarımla.
sevgili öğretmenim, hani sık sık söyleyip durduğumuz yetmiş milyonluk ülkede, ben eli kalem tutup yazmaya heves eden her bireyi yürekten kutluyorum.yazmak ve okumak..bunlar bir insanın gelişimine katkıda bulunan çok önemli iki eylem...yazsın çizsin okusun söylesin herkes..zaman denilen süzgeç sanat eserı ile sanat eseri olmayanı ayırt edecektir.birileri eline kalem almış yazıyor diye telaşa kapılmanın gereği yok.bundan ancak mutluluk payı çıkaralım kendimize. yarınlara bugünden kimin yazdıklarının kalacağı kimsenin inisiyatifinde değildir.herhangi birimizin beğenmmedikleri kalemlerden zaman içinde çok nitelikli eserler çıkabilir.. bir alış veriş merkezine gidin yarım saat gözleyin.okumak insanlar için kacıncı kalemde olan bir ihtiyaç....hal böyle iken kimsenin hevesini kırmayalım.eleştirilerimiz kırıcı değil yapıcı olsun diyorum.ve yorumlarımızda şiirin begendiğimiz yerini mutlaka işaret edelim.bir şiiri okuyup senin şiirini ben okudum demek, bunu yazana hissettirmek sadece bir güzelliklik ve inceliktir. umutlu olalım..şiir güzel şey...umudun ve şiirin çoğalması dileklerimle...
saygılar sunuyorum.
n.kaygısız tarafından 7/7/2010 8:44:43 AM zamanında düzenlenmiştir.
teşekkürler , ancak ben tıpkı senin düşündüğün gibi düşünmek zorunda değilim. bence güzel şiirin farkı olmalı . adam sadece hece yazıyor, veya sadece serbest yazıyor. neden benim ondan farkım olmuyor , hatta ondan geride gösteriliyorum.benim gibi bir sürü insan var bu şekilde şiirleri gereken değeri görmeyen. eğer bu sitede bizim emeğimiz bir kobay veya bir figuran görevi görüyorsa ben buna isyan ederim, bu en doğal ahkkım , başkası etmezmiş, o onun sorunu, ben koyun olamam.saygıyla.
teşekkürler , ancak ben tıpkı senin düşündüğün gibi düşünmek zorunda değilim. bence güzel şiirin farkı olmalı . adam sadece hece yazıyor, veya sadece serbest yazıyor. neden benim ondan farkım olmuyor , hatta ondan geride gösteriliyorum.benim gibi bir sürü insan var bu şekilde şiirleri gereken değeri görmeyen. eğer bu sitede bizim emeğimiz bir kobay veya bir figuran görevi görüyorsa ben buna isyan ederim, bu en doğal ahkkım , başkası etmezmiş, o onun sorunu, ben koyun olamam.saygıyla.
m.ali bey haklısınız bu gibi edebiyat ortamlarında daha seçici ve dikkatli olmak lazım aksi takdirde şiire hizmet edelim derken şiiri yaralayabiliriz... selam ve saygılar sunarım...
şiire hizmet ediyoruz elbette am bizler bilerek ve hissederek yapıyoruz bunu. istiyorum ki bizim gibilerin farkı olsun, yoksa imlayı bilmeyen, noktalamdan bi haber, şiirin kuralını tanımayan, içeriği ile birşeyler yapmaya çalışan kişilerin yazdıkları neden bizlerden daha önde oluyor, o zaman bu siteyi yöneten veya kurul denilen eleştirmenler şiirden anlamıyor. ne gerğimiz avr burda . her şeyi onlar belirliyorsa. bizi belirlemeycekleri aşikar. çünklü bence kalite yazan değil, çevresi olanları arıyorlar, anlamsız bu mücadele,saygıyla.
şiire hizmet ediyoruz elbette am bizler bilerek ve hissederek yapıyoruz bunu. istiyorum ki bizim gibilerin farkı olsun, yoksa imlayı bilmeyen, noktalamdan bi haber, şiirin kuralını tanımayan, içeriği ile birşeyler yapmaya çalışan kişilerin yazdıkları neden bizlerden daha önde oluyor, o zaman bu siteyi yöneten veya kurul denilen eleştirmenler şiirden anlamıyor. ne gerğimiz avr burda . her şeyi onlar belirliyorsa. bizi belirlemeycekleri aşikar. çünklü bence kalite yazan değil, çevresi olanları arıyorlar, anlamsız bu mücadele,saygıyla.
Merhaba hocam.Dün akşam Komani dostum ve Mehmet AKTAŞ hocamın da aynı konuya dair şiirlerini okudum. Bu yazınızı okuduktan sonra epey düşündüm.Her şeyden önce Mertçe ifadelerinizi kutluyorum.Şiirler konusunda sizin kadar teknik bilgiye sahip olmam mümkün değil çünkü siz bir Türkçe öğretmenisiniz.Serzenişlerinize katılmamak mümkün değil. 1- Öyle şiirler okudum,şiirlerin mahremine inmeye çalışarak samimi yorumlar bıraktım,şiirin konusuyla hiçbir bağlantısı olmayan ama gururu okşayan yorumların etkili yorum seçildiğini gördüm, size katılıyorum.(Bir çok dostum hariç) 2-Bir çok şairlerin şiirlerine defalarca yorumlar bıraktım, sayfamda göremedim, ben şiir yazmayı bilmiyorum hissine kapıldım.Ben zaten acemibülbülüm deyip avundum, size katılıyorum. 3-Dost bildim samimi görüşlerimi yazdım,terk edildim,size katılıyorum. 4-İnsanlar duracakları, duraklayacakları yeri bilsinler diye bilgilerim dahilinde imla kurallarına dikkat ettim.Şiirimin birinde iki harf hatası yüzünden ilk defa sayfama gelen birinin yorumu; şiirde affedilmez iki hata var oldu.Bir çok kanun suçlusunun bile affedilebildiği günümüzde affedilmez olduk. Mesajla hatamın ne olduğunu sordum,Türk Dil Kurumu’nun sözlüğüne bakmamı önerdi.Şairler mütevazi insanlardır!!!!!Size katılıyorum. 5-Şairler önyargılı değildirler, her şairin şiirini okurlar!!!!!!Size katılıyorum. 6-Temasını ve yazılış amacını bir türlü çözemediğim şiirlerin GÜNÜN ŞİİRİ seçildiğini gördüm. Şiirlerin seçimindeki ciddi çalışmayı alkışlamak gerek!!!!!!Artık günün şiirlerini okumuyorum,size katılıyorum. Şimdi soruyorum!Bu sitedeki Şairlerin ben de dahil olmak üzere burada bulunmaktan ne çıkarımız var?Şiir okumayan şairler kendi şiirlerini yayınlarlarken lütfen YORUMA KAPATSINLAR.Bu en erdemli davranış olacaktır. Ben dostluğa önem veriyor,dostların şiirlerini okumayı seviyorum. Şiirlere bıraktığım yorumlarda bir çok çam devirmiş olabilirim.Yorum yaparken insanlar acaba sözüme alınır mı ve hangi dostumu gücendiririm kaygısını taşımamalıyım. Sözün özü; her türlü ön yargılardan uzaklaşarak şiirler okunmalı, bir çok harika şiirler garip bırakılmamalı ve şairlerin daha üretken olmaları teşvik edilmelidir. Dikkat çektiğiniz konuya gül bahçelerinin nadire çiçeklerini serpiyorum hocam.En kalbi selamlarımla…
seni alnından öpüyorum değerli dostum. ÇÜNKÜ BENİM EKSİK YANLARIMI TAMAMLADIN. SAĞOL VAROL.BAŞAKSINI BEKLEYECEKTİM AMA ARTIK GERK KALMADI YORUMUN ETKİLİ YORUMDUR.
seni alnından öpüyorum değerli dostum. ÇÜNKÜ BENİM EKSİK YANLARIMI TAMAMLADIN. SAĞOL VAROL.BAŞAKSINI BEKLEYECEKTİM AMA ARTIK GERK KALMADI YORUMUN ETKİLİ YORUMDUR.
Herhangi bir şiir sitesine üye olup yazdıklarını eklemeye başlarsan anında şair olursun yazdıklarında şiir.Ben google amcama sordum öyle diyor.Bana şair olduğumu söyleyip duruyor.En bilge prof google amcamı inanayım yoksa size mi?Boşa çabalamayın Hocam yazdıklarınızı ben ve benim gibi hiçbir şair (!) üstüne alınmaz.Havanda su dövün durun ancak şairim demişse biri kendine artık ne derseniz kâr etmez.Bizim şairlerimize güç yetmez.En iyisi benim diyememeleri tamamen alçakgönüllüklerinden.Amatörce yazdıklarını söylerler ama yiğitsen eleştir profosyonel kesilir hata kabul etmezler.Çünkü onlar eleştirilemezler.Şiirlerinin üzerinde görülmeyen dokunulmazlıkları vardır.Dokununca çok değişik ensturamanlar çıkar ortaya.Ne diyeyim çabanız boşa diyeceğim ama haydi hayırlısı diyelim belki en azından ben yola gelirim.Düşündüren sorgulayıcı yaklaşımınız için teşekkürler.Saygımla...
üşenmedim şiiri düzelttim,imla ve yazım yanlışlarını düzeltip yolladım.
bazı dostlar uyarıları hoş karşıladı ve düzelttiler.
ama bazıları düzeltilenle yanlışı yer bile değiştirmediler.Yorumları gösterip biz böyle de beğeniliyoruz dediler.hatta güne düşenleri eleştirdiğim de kıskandınız sanırım diyenlere bile rastladım.
Ki hepimiz görüyoruz bir şiirin güne düşmesi onun çok güzel ve hatasız bir örnek olduğunu göstermez.
üzülüyorum ben bu durumda çabalamanın ,üzülmenin değmediğini düşünüyorum.
Benim derdim sizler gibi gerçekleri görenlerle değil Selma Hanım, bunu zaten biliyorsunuz. Siz de demişsiniz "vazgeçtim" diye. demek ki sizi de rahatsız etmiş bu durumlar.saygıyla.
üşenmedim şiiri düzelttim,imla ve yazım yanlışlarını düzeltip yolladım.
bazı dostlar uyarıları hoş karşıladı ve düzelttiler.
ama bazıları düzeltilenle yanlışı yer bile değiştirmediler.Yorumları gösterip biz böyle de beğeniliyoruz dediler.hatta güne düşenleri eleştirdiğim de kıskandınız sanırım diyenlere bile rastladım.
Ki hepimiz görüyoruz bir şiirin güne düşmesi onun çok güzel ve hatasız bir örnek olduğunu göstermez.
üzülüyorum ben bu durumda çabalamanın ,üzülmenin değmediğini düşünüyorum.
Benim derdim sizler gibi gerçekleri görenlerle değil Selma Hanım, bunu zaten biliyorsunuz. Siz de demişsiniz "vazgeçtim" diye. demek ki sizi de rahatsız etmiş bu durumlar.saygıyla.
sonuna kadar haklısın ustam. şakşakçı edebiyatından ne zaman vazgeçeceğiz biz. şiir sanat demektir. popülarite değil. ellerine sağlık. sessiz azınlığın sesi olmuş şiirin.
güzel bir konu ama icraatı zor bir konu benim görüşüm takıldığım bir konu olursa çok değerli hocalarım var kendilerinden yardım alırım. Bildiğimide paylaşırım. tabiki talep olursa
Size tavsiyem şu: Sakın bakmayın şiirin , Özüne , sözüne, Ver ha övün, Eleştirmek çok ayıp! Biliyor musunuz sizin yüzünüzden, Ne kadar güzel şiir oluyor kayıp.
Ben bunu eleştirdim ya , Hadi sallayın bana, “Sen de kim oluyorsun “ diye, Size sadece güleceğim, Ama siz böyle yapmaya devam ettiğiniz sürece, Ben her gece üzüleceğim.
Saygıdeğer Mehmet Ali Hocam Kutlarım değerli kaleminizi ve duyarlı yüreğinizi Saygı hürmetlerimle.....
:))) dost dogru soylersen kovulurmusun sandin ki dokuz koyden bilirim ki ne sen rakamlarin pesindesin neden seni sevenlerin birak sular yukari aksin be birak gunes denizden dogsun birak essin ruzgar tersten tersten sen gonlu cinarsin tesvik etmeli siiri yazani da yazamayanida onemli olan bence ki sahsim adina kalemi eline alip bir seyler sunabilmekte ha burada harfleri buyutuyorum izninle GECEN COK HIZLI BIR GIRIS VE CIKISI OLAN YAZILARADA NE SIIR DENIR NEDE ONU DEFTERE ASAN A SAIR DINIME INANCIMA BAYRAGIMA VATANIMA MILLETIME ANAMA BACIMA HAKARET EDE EDE SATIRA ALDIGI O BILMEM NE LERI DEFTERE ASABILENLER DE VARMIS MEGER AMA ONLARI GELDIKLERI YERE GONDEREN CESUR YUREKLERDE YONETICI ARKADASLARA DUYARLILIKLARINDAN DOLAYI TESEKKUR EDIYORUM VE O TUR SIIRLERI SAYFADA GORUPTE KANLARI BEYINLERINE VURAN MEMLEKET YUZLU CAN DOSTLARIMINDA ALINLARINDAN OPUYORUM UZUN OLDU kizma can dostum soylenecek belki cok sey var belki hic bir sey kalmadi zaman bekle ve gor zamani misali eh bizde bekliyoruz ak alnindan optum
sevgtili gezginim , inan aslında bu geceki şiirim başkaydı. bu şiiri biraz önce karaladım. öyle bir kızıyorum ki böyle yapanlara. bu nedir ya. şiir değeri bile taşımayan şiir görüntülü yazılar en önde. peki yüreği gümbür gümbür atan dostlarımın şiiri nerde en gerlerde, olur mu böyle şey. usandım artık. yazsınlar ama yazanın da hakkını versinler. bu sayfa birkaç kişinin hegemonyasındaysa biz de çıkar gideriz , sayfa mı yok.benim şiirimin yanına yakalaşmayacak şiirler en başta, yazıklar olsun böyle zihniyete.selamlar.
sevgtili gezginim , inan aslında bu geceki şiirim başkaydı. bu şiiri biraz önce karaladım. öyle bir kızıyorum ki böyle yapanlara. bu nedir ya. şiir değeri bile taşımayan şiir görüntülü yazılar en önde. peki yüreği gümbür gümbür atan dostlarımın şiiri nerde en gerlerde, olur mu böyle şey. usandım artık. yazsınlar ama yazanın da hakkını versinler. bu sayfa birkaç kişinin hegemonyasındaysa biz de çıkar gideriz , sayfa mı yok.benim şiirimin yanına yakalaşmayacak şiirler en başta, yazıklar olsun böyle zihniyete.selamlar.
Size tavsiyem şu: Sakın bakmayın şiirin , Özüne , sözüne, Ver ha övün, Eleştirmek çok ayıp! Biliyor musunuz sizin yüzünüzden, Ne kadar güzel şiir oluyor kayıp.
Elbette arkasındayım davanın.Kimse yazmasın demiyor ki yazsınlar isterlerse ama yorumların hepsi övgü dolu olmasın.Hiç mi eksikleri yok hiç mi hataları yok anlamdım ki?Yoksa buraya güzel yorum yapıpta özelemi eleştiri yapıyorlar bilemem.Ama hatalarımızı söylemesek o arkadaşlarımızda hiç ama hiç ilerleyemezler.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.