ve bin yaşındayım
bin insan olmadan evvel zaman
bin zehre merhem yıl
ben artık bin yaşındayım
tutsak düşlerdeki ilahi kadınım
ihtilal mevsimlerindeki darbedir gözlerin
ben her zindan metninde
kalbinde rükuya varırım
ve mateminde son yazın
gülüşlerindeki himayeye sığınırım
sorarsa eşkalimi ülkemdeki herhangi bir kadın
ona kendini anlat
bin yılım
bin yılımda adımlandığım bütün kaldırımlar
sana gidiyorsa eğer yollar
kutsal bir yürüyüşe sermiştir kalıbını
şehirler
kaldıramaz benim bin yıl yaşadığım kargaşalı hayatı
ve insanlığımın mavzerinde
ruhumu aklamalıyım
tebessümünün namlusunda
bin yıl daha yaşarım
bırak dünyanın ayrılık feodalitesini
zamana kapat hükmündeki acımasız darağaçlarını
mahreminde beklliyor infazım
bin yıl direndi insanlığım hayata
sensiz tek günde
kendimi asarım
doğumgünüm seninle geçridiğim her günüm
seninle kutlansın
bin ömür yıl dönümüm
.......