5
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2036
Okunma

Bir güldük dünyalar bizim oldu
Bir “gül”dük utangaç bakışlar arasında
Yine güldük sonra…
Bir gül kırmızılığında ve hâlâ,
Utangaç bakışlar arasında
Hiç kimse böyle derinden bakmamıştı bana
Gerçekti;
O derin, sıcak ve biraz da utangaç bakışlar…
Deniz hiç bu kadar mavi ve huzurlu,
Ufuk hiç bu kadar aydınlık ve mutlu görünmemişti
Yüzümüz güneşe dönük…
Güneş, hiç bir zaman böyle güzel yakmamıştı tenimi
Acısız ve şikâyetsiz
Hiçbir ten kendim gibi olmamıştı şimdiye dek
Yadırgamadan ve benimseyerek…
Ve ben;
Kimseyi sevemedim bu güne kadar
Böyle fütursuzca!
Hiç kimse ve hiçbir şey için böyle içten haykırmadım
Korkusuzca…
Seni seviyorum!
Seni seviyorum!
Seni seviyorum!
Geçmişten ve yürekten geliyor bu aşk /yeni değil
Eski bir şarkı gibi küllerinden doğdu bu sevda /yalan değil
Ayrılıklar uzun sürdü ama,
Onlar ayrılık değil!
Çünkü “ayrılıklar da sevdaya dâhil” demişti şair…
Olur verdik biz bu aşka /gözlerimizle
Gönül verdik yüreğimizle, cesaret verdik
Su verdik ellerimizle, şekil verdik
Mühür vurduk biz bu sevdaya mühür!
/Dudaklarımızla
Hiçbir çilingir açamaz artık bu mührü
Bizden başka…
Sevgilim, bir tanem
Ancak biz açarız bu mührü,
Yine bir gül kırmızılığında
Ve
Utangaç bakışlar arasında…
Seçkin Tanyıldız 18,08,2009
5.0
100% (4)