Karlı bir kış günüydü rastladım ona,
üşümüş ve titrek bakışla, bakıştık..
Ayaz kesiyordu bedenimi
saçlarım bembeyaz, buz tutmuş
yorgunluktan bitap düşmüştü
mahçup bakışlarım...


Sıcacık geldi bana bakışları
içimi ısıttı birden,
sevgisi yüreğime aktı
ılık, ılık ..
Utangaç, ürkek, üşümüş yüreğimi
gözlerinden süzülen sevgi bakışıyla
ısıtmıştı bir anda...


İflah olmaz bir hayatın,
çilekeş kırık / çıkık yürek süzgeçinden
geçenler kalmıştı bana,
hayat intikam alırken benden
olmazlarım içinde kıvranırken
yanlızığım ve özlemlerim
inci tanesine dönüşmüştü birden...


Aldı elimden o inci tanesini de hayat
kayan yıldız gibi kaygan ve hep uzak
kaygılar/tasalar içinde geçen bir yaşam...
Düşlerim, umutlarıma dönüşmedi
sevgiden yana
renkler ölü, sararmış fotoğraflarda,
gülmeyen yüzüm hep sönük...


Sevmek için yaratılmışım,
şansım olmadı sevilmekten yana,
açılmıyor güller yüreğimde
sevgiden yana, aşktan yana,
sevgiyi yaşayamadım doya, doya
ümitlerim hep kırıldı;
aradım bulamadım,
sarılamadım ben ona,
istemedi
kaçtı hep benden, ben kovaladım
ulaşamadım sığınmak için sevgi limanına,
dolduramadım yüreğimin derinliklerine
umutsuzluğa dönüştü umut
karamsar sevdamda kaldım...


Özlemlerimin son durağı oldu
vedalarda kaldı yalnızlıklarım,
ölüm korkusu sardı bedenimi
çekildim ...



çerkez kızı
24.06.2010- 10.00