Karanlığın içinden
Kalbimize inen nur
Mavera ikliminden
Ruhumuza giren nur

Duyulur mu sesimiz
Sensiz bahar geçmiyor
Dağlanıyor içimiz
Seher yeli esmiyor

Mekke’de doğan güneş
Aydınlattı sabahı
Tüm melekler ona eş
Müjdeliyor felahı

Amine’nin incisi
Kâinatı parlattı
Kimsesizin kimsesi
Yürekleri hoplattı

Çağırıyor imana
İnsanların hepsini
Duyuruyor cihana
Hiç durmadan sesini

Kucaklıyor herkesi
Eşittir yaratılan
Beyazı ve zencisi
Üstünü takva olan

Süt anneye verildi
Eve bereket doldu
Gözler ona çevrildi
Bakanlar huzur buldu

Dedesiyle amcası
Rasulü korudular
Mübarekti davası
Muhammed’e sordular

İster başkan ol bize
Güzel kızlar verelim
Dağlar gibi önüne
Gümüş, altın serelim

Bir elimde ay olsa
Diğer elimde güneş
Tek başıma kalsamda
Rabbim bana olur eş

Bu davadan vazgeçmem
Uludur yüce Rabbim
Hiçbir şeye değişmem
Allah bir diyor kalbim

Ashabı destek olup
Ona biat ettiler
Yüreği iman dolup
Hak yolunu seçtiler

Yurdundan çıkardılar
Gözü dönmüş müşrikler
Taif’te taşladılar
Ona cefa ettiler

Muhacir ile Ensar
Kardeş olup sarıldı
Yıldız olan insanlar
Uhuvvetle tanındı

Bedir, Uhud ve Hendek
Ne mübarek gazâdır
Şehit olarak ölmek
Ne güzel bir safadır

Yol verin yüce dağlar
Muhammedim geliyor
Dimdik duran ağaçlar
Ona selam veriyor

Kokusu miskü amber
Kılavuz son peygamber
Şaşıran kula rehber
Öğüdünü veriyor

En güzel sûret onda
Ahlâk-ı hamîd onda
Can veren sözler onda
Gönüller fethediyor

Ay gibi parlak yüzü
Kalbi eritir sözü
Sevgi pınarı özü
Ruhumuza giriyor.

23.11.2004