Umutlar getirdim bin yıldan öte,
Can diktim toprağa beşbin filizli.
Onaltı kök saldı semaya doğru,
Yaprağı buluttur şafakta gizli.
Dualar gönderdim yüceden yüce,
Güneş mi geç kaldı, asır mı gece.

İsyanımı gömdüm sessizliğime,
Olmadı yeniden, haydi sil baştan.
Hilâlin önüne perde çekilmiş
Safari kumaştan, hâki kumaştan.
İstemem gelmesin hain sabahlar,
Vezire yağ çeker, centilmen şahlar.

Buz tuttu yüreğim, yandı yüreğim,
Sevdamı düşürdüm közler içinde.
Kurşunlar döktürdüm yarınlarıma,
Pınarlar kaynıyor gözler içinde.
Dünümü sordular, boynumda yafta,
Bu ilk senemiz, ya da son hafta.

Tut ki düşlerime ihanet ettim,
O zaman taş olur tepemde sular.
Bir umudu hak ortadan bölmedim,
Son gece tükendi, bitmez uykular.
Topraktan fışkır bak, ey deli sürgün,
Sabahım akşamdı, yarınım bugün.

Salıncaklar kurdum gökte asılı,
Kırılan gülleri onda salladım.
Birileri balta astı dalıma,
Kökümü kesmeye zaman kolladım.
Suyum bir yudumdu, toprak bir avuç,
Ey ruhum geç kalma, beklemeden uç.

Kavradım gerçeği şahdamarından,
Ruhum iki karış benden içeri.
Giderken arkamda gözlerim kaldı,
Kalanlar akıllı, bir ben serseri.
Irmaklar bir içim, deniz bir yudum,
Turnalarla gökyüzünde uyudum.

Açtım ki göğsümü yüreğim yarım,
Kanım, damarımda ihanetlerde.
Beynimin kendinden şüpheleri var,
Ben doğdum güneşin battığı yerde.
Bir baktım, Şardağı geldi dizime,
Ayağım sığmadı ayak izime.

Bir damla su oldum fidanlarıma,
Can koydum canların dağarcığına.
Seslendim, duymadı, anlamadılar,
Od verdim özümden dost ocağına.
Söz verdi tarihler, sözünden caydı,
Tuna’dan Hazar’a bir yıldız kaydı.

Asırlar düştüler omuzlarıma,
Güvercin uçurdum şahin kanatlı,
Bir uçtan bir uca geçtim Dünya’yı
Ölümler tanıdım, ömürden tatlı.
Rüzgârlar korkumu alır götürür,
Dalgalar, denizden dağlara yürür.

Göğsümde bir volkan patlar aniden,
Sıkılan yumruğum taşı ufalar.
Saydım da bir elde tam dokuz parmak,
Düş görür ayakta ruhsuz kafalar.
Her gözde sinsice bir şeytan güler,
Kurşun askerlerde, kâğıt süngüler.