Yırt gitsin hayallerimi orta yerinden,
Yorgun akşamlarda düşlere yalvarayım.
Yaktığın bu ateş söner mi bilmem,
Yaşlı gözlerime döner mi uykular.
Yırt gitsin hayallerimi orta yerinden.

Asılı kalsın duvarda tüm umutlarım.
Açtığın yaralar kanasın varsın.
Akşamlar çöksün gözlerime her sabah,
Ak düşsün saçlarıma ağarsın varsın.
Asılı kalsın duvarda tüm umutlarım.

Bulutlar gözlerime inerse birgün,
Bomboş yüreğime ateş düşerse.
Bahtıma ortak olma, kaderine git,
Bıraktığın yerde kalsın yıllarım.
Bulutlar gözlerime inerse birgün.

Ayrılık gün gibi aşikâr gülüm.
Ağlamak, sızlamak fayda eder mi?
Arzuların boynu bükük kalacak,
Anlamayacak biliyorum hiç kimse,
Ayrılık gün gibi aşikâr gülüm.

Neden ayrı dünyalarda doğmuşuz sanki,
Nakış nakış işlenmiş hasret kaderimize,
Nilüferi olmuşsun sen mavi göllerin,
Nergizi olmuşsun ardıçlı dağların.
Neden ayrı dünyalarda doğmuşuz sanki.

Git, girme ömrümün kanarlığına,
Gözlerimin donukluğu üşütmeden seni,
Güz gülleri teslim olmadan hazana.
Gördüğün rüyaları anlatmadan git.
Git girme ömrümün karanlığına.

Üzeri küllensin bu bahtsız aşkın,
Üşüsün yüreğime koyduğun ateş.
Üzmesin bu benim düştüğüm haller,
Ürkütmesin gönlünü sevdadan yana.
Üzeri küllensin bu bahtsız aşkın.

Lâvanta kokunu yayma dört yana,
Lânet etme, korkuyorum yaz gülü.
Lüle lüle saçlarında bir akşam,
Lime lime dağıt beni saç ama,
Lâvanta kokunu yayma dört yana.

Üç mevsim geriden gülersin bana,
Üç adım ötede ecelim bekler,
Ürperir sana hasret yüreğim,
Üşürken gözyaşlarım, gözpınarımda,
Üç mevsim geriden gülersin bana.