GECE ve SESLER-4

Sen! Her gece yatağından korkuyla fırlayan çocuk
Duyduğun Serengeti aslanlarının kükreyişi değil
Her saat başı büyük bir gürültüyle geçen
Eski evleri sara illetine tutulmuşçasına titreten
Halkalı Sirkeci hattının homurtusudur
Alışıktır bu şerittekiler sallantıyla yaşamaya
Ve alışıktır düdüğün arkasından gelen çatırtılara
Alışırsın inan sende yeğen, alışırsın zamanla
Bir kara trenin uykunun tam ortasına dalmasına

Evet, ister her gün şikayet et istersen beğen
Bizim buralarda uyku vardiya usulü yeğen
Tam dalarsın uykuya temiz adamlar gibi
Polis sirenleri çalmaya başlar ansızın acı acı
Herkes kulak kesilip dinler rutin bir görevdir sanki
Ürkütücü olsa da bir o kadar zorunludur
Çünkü yaşam şehirde oldukça sorunludur
Köyünde soğan dahi soyamayan zebani
Şehirde banka soymaya kalkışmıştır ne hikmetse

Sarhoş naraları yükselir eski fabrikalardan
Karışış duraktaki tinercilerin acayip seslerine
Sen kendi kuşe-i uzletinde yaşamak istesen de
Şehrin tüm karmaşası bir anda yaşar sende
Mesela üç beş serseri geçiyordur klakson çalarak
Uzaklarda bir vapur ayrılıyordur yolcu alarak
Martılar suspus olurlar, gecenin sesi başkadır
Bu halet kimi zaman yalnızlığını gidericidir
Lakin çoğu zaman yüreğe acılar giydiricidir

İçirmişler bir kızcağıza, sokakta sürüklüyorlar
Gündüz de rastlamıştım hepsi arkadaştılar
Barlardan dönen kokonalar istihzayla bakarak
Oradan hızla uzaklaşmayı yeğliyorlar
Her birinin yanında birer soğan erkeği
Elinden gelse her şeye bir çözüm bulacaksın
Ama biliyorsun ki suçlusu sen olacaksın
Anlamadım bu şehri “İmdat” deyip ağlıyor
Yardımına koşturunca da ellerini bağlıyor

İhsan POLAT 01.06.2010 İspir