5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1612
Okunma

Kırılgan bir gönül,
Çıkıp duvarlardan
İmkânsız bir umut olur.
Görünmez bir renk,
Kapkaranlık bir ışık olur
Ve
Gözyaşı olup akar,
Sıkılmış yumruklardan.
Çığlıklar sessiz,
Onur misafir,
Kimlik imzasız...
Zamansız bir ömür,
Döne döne savrulmakta.
Titreyen yaşlı eller,
Kurutur sevda güneşinde
Med cezirlerin dalgasında ıslanan gözleri.
Gencecik simalara taş çıkartır;
Parlar gözler...
Işıltısı vurur karanlığın gölgesine,
Dans eder gece.
Bilmez gönül de
Kandırır kendini.
Bırakır benliğini,
Bu yalancı sele…
Akıntı azgın,
Akıntı bırakmaz!
Çarpar taşlara narin beden,
Kan revan olur yürek,
Boşadır uzatılan eller;
Kimsesizlik, sahipsizlik
Duyurmaz iniltileri…
Toprak bırakmaz
Azgın suyun derinliğine,
Sarar onu benliğine
Okşar sevgiyle
Ve çiçekleri örter üzerine.
30.5.2010
SERAP HOCA