Bir kimsenin beni yüzüme karşı methetmeye hakkı olursa, yüzüme karşı beni tenkit etmeye de hakkı olması lazımdır. bısmark
zerafet
zerafet

GÖZLERİMİN İÇİNE SAKLADIĞIM MAYIS

Yorum

GÖZLERİMİN İÇİNE SAKLADIĞIM MAYIS

( 4 kişi )

5

Yorum

0

Beğeni

5,0

Puan

1723

Okunma

GÖZLERİMİN İÇİNE SAKLADIĞIM MAYIS

Yorgunum...
Duygusal bir yorgunluk benimkisi
Hani insanı en fazla yoran...
Ahh! Mayıs...
Yorgun mayıs, yorgun ben...
Oysa gözlerimin içine sakladığım mayıs öyle başka ki;
Öyle müşfik, öyle dingin, öyle ferah
Ve bir o kadar da uzak...
Ne kadar mı ?
Yirmi beş – otuz yıl kadar...
Bakışlarımı içimin en uzak
Fakat en “ben” olduğum bölümlerine kaydırdığımda;
Bahçesinde yalnızca geçmiş zaman rüzgarlarının estiği
O küçüçük tahta kulübe
Sadık bir sevgili gibi bekliyor beni...
Derin bir nefes alsam;
Dallarına salıncak kurduğum o yaşlı çınar ağacının kokusunu duyacağım sanki...
Bahçesinde benden daha derin bir kuyu;
Üstüne iple bağlanmış kovasıyla
Serinletmeye yetiyor içimi...

Yemyeşil her yer, diz boyu çimenler
Papatyalar...
Ahh! Papatyalar;
Başıma taç, parmağıma yüzük yaptığım papatyalar...
Küçücük mavi , pembe çiçekler;
Mayıs mayıs kokuyor hepsi...
Cıvıl cıvıl kuşlar...
Burada güzel yok;
Çok çok çok güzel var...
Sevgiye durmuş ağaçların tümü
Gürültü yok...
Yüksek sesle, noktasız, virgülsiz konuşanlar yok...
Tek bir söz söylemesi gerekirken;
Yüzlerce içi boş cümle kuranlar yok...
Buradaki bütün sesler ahenkli;
Duru, dingin, huzurlu bir beste lezzetinde...

Mutluluğun kokusu vardır bilir misiniz?
İşte bu dağların rüzgarları mutluluk kokuyor
Mis gibi ...
Ohh!..
Mutluluk, huzur, sessizlik, özgürlük...
Burada tekrar çocuk olabilirsiniz
Cesurdur çocuklar;
Çünkü habersizdirler kötülerden, kötülüklerden...
Tüm isteklerini; yanlış, ayıp, kötü, yasak bilmeden
Yüksek sesle haykırırlar...
İşte o cesur çocuk olabilirsiniz burada
En uçarı, en aykırı düşleri kurabilirsiniz...
Şımarabilirsiniz istediğiniz kadar;
Bir şımartana ihtiyaç duymadan...
Yalınayak basabilirsiniz toprağa;
Toza, kire, çamura aldırmadan...
Değdirebilirsiniz o çamurlu ayaklarınızı
Salıncakta, tüm hücreleriniz türkü söyleyerek sallanırken
Çınar ağacının en uç yapraklarına...

Kuyudaki suya düşen aksinizi seyredip
Su dalgalandıkça komik hale gelen görüntüze
Kahkahalarla gülebilirsiniz
Dakikalarca...
Yağmurlar başka yağar burada;
Her damla bir melek kanadında iner toprağa
Biraz dikkat etseniz, o zarif kanatları görebilirsiniz belki...
İliklerinize kadar ıslanabilirsiniz
Çünkü o denli eminsinizdir ki
Az sonra güneşin sizi sarıp sarmalayacağına...
Ardından o mutlu toprak kokusu ...
Güneşe hiç çiçek verdiniz mi siz?
Burada olanca saflığınızla
Gözlerinize değin gülümseyerek
Uzatabilirsiniz elinizdeki papatyaları güneşe...
Akşam farklı iner buraya;
Yıldizlar daha parlaktır
Hepsini göğsünüze doldurup uyuyabilirsiniz;
Işıl ışıl...
Saçlarınıza konmuş çiçek tozlarıyla
Kafanızı kaldırmaksızın
Gözgöze gelebilirsiniz dolunayla
Çiğ düşmüş çimenlere sırt üstü uzanarak...


Televizyon yok
Radyo yok;
Dünyada var olan kötüler, kötülükler
Gözlerinizi, kulaklarınızı tırmalayamıyor burada...
Elektrik yok
Duvarda asılı bir gaz lambası...
, O loş aydınlık
Göstermiyor aslında var olan çirkinlikleri ...
Penceresinden baktığınızda o kulübenin
Uzakta tek tük görünen cılız ışıklar...
Uzak olmasına karşın;
On katlı, otuz daireli binalarda
Dipdibe yaşadığınız evlerden daha yakındırlar...
Uzak görünen o cılız ışıklar, pencereden görünürler çünkü
Bu sebeple daha sıcak ve daha yakındırlar...
Dipdibe yaşadığınız hanelerin ışıklarını göremezsiniz pencerenizden
Oysa onbeş –yirmi basamak uzağınızdadırlar...
Ama pencerenizden görünmez aydınlıklar
Isıtmaz içinizi
Güven vermez, bilmem kaç voltluk lambalar...
İşte o yüzden uzaktırlar, o cılız gaz lambalarından...
Burada hersey elle tutulur, gözle görülür
Sıcacık, güven dolu...


Ahh!..
Ne çok isterdim;
Bu otuz yıl sonraki mayıs ayında
Orada, o küçük kulübede olmayı...
Küçüçük ahşap odanın;
Neresine saklandığını bir türlü bulamadığım çekirgenin sesinden
Enfes bir konser dinlemeyi...
Üzerinde asılı kocaman tencereyle
Çıtır çıtır yanan ocağın yanında serili
Yer yatağının huzur veren sabun kokusuyla
Ellerimdeki o sevinçli kınanın tutup tutmadığını
Bir an önce görebilmek arzusuyla
Heyecan dolu, mutlu uykulara dalmayı...
Kuş cıvıltılarıyla dolu
Mutlu sabahlara uyanmayı...

Ahh!..
Ne çok isterdim;
Şu sıradan, monoton, renksiz hayatımda
Çocukluk düşlerimi barındıran
O mayısta
Dingin, küçücük bir mola vermeyi...

EMİNE EKŞİ

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (4)

5.0

100% (4)

Gözlerimin içine sakladığım mayıs Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Gözlerimin içine sakladığım mayıs şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
GÖZLERİMİN İÇİNE SAKLADIĞIM MAYIS şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
yasemin00
yasemin00, @yasemin00
24.6.2010 05:44:00
5 puan verdi
Yaşattınız değerli şairim güzel dizelerinizle mayıs kokuları geldi kutlarım Yüreğinize kaleminize sağlık.Tebrik ve saygılarımla.
kayıpkentli
kayıpkentli, @kayipkentli63
22.6.2010 12:28:58
Şiirin uzunluğu yorucu değil...
Net bir anlatım..
İfadeler hayatın içinden bizlerle...

*** Bir çok şiir çalışması okuyorum gün içerisinde. Yazanların sadece yazdıklarına bakmıyorum. Bir çok şiir çalışmasına da yorum yazamamanın nedeni ise beklediğimi bulamamış olmam.

Bu o insanların şiir çalışmalarını beğenmediğim ya da küçümsediğim anlamına gelmesin.

Bence şiir sadece aktarmak değildir. Bence şiir yorumlamaktır.
Eğer anlatım yapılacaksa edebiyatın hikaye alanı, roman alanı, günlük-deneme vs vs. alanları tercih edilebilir.
Şiir ise hesaplaşmaların bir dışa vurumu olmalı.
Kendi şiirlerim o yüzden hep hesaplaşmalar ve yorumlamalar ürünüdür.

Mesela bir şiirini okuyorum x bir yazarın. Şiir tekmelemiyor. Şiir farklı bir perspektif açmıyor. Şiir bana yorumlamıyor. Şiir benimle konuşmuyor. Şiir bana herkesin herkes gibi anlattığı hikayesinden bir kareyi alt alta yazmak suretiyle karşımda bir metin olarak duruyor.

Şiir kolay yazılabilirlik üzerinden her 4 kişiden 5 nin kalem oynattığı bir alan haline geliyor. Oturup yazılıveren bir şeye dönüşüyor.

Oysa şiir doğumlarla sancılarla gelmesi gerekir.Bu doğum ise kelimelerin işçiliğini imgelemlerin işçiliğini gözlerimiz önüne serer...

Şiirinizi okuduktan sonra sizin hikayenize dair sizin özlemlerinize doğru bir yolculuk yapmış oluyoruz.
Birçok şiir de böyledir. Herkes okuyucu kendisi dünyasına götürmektedir..

Oysa kendi hikayelerimizden okuyucu kendi dünyasıyla bir karşılaşma hesaplaşma yaşayabiliyorsa o şiir çarpıcı ve güçlü bir şiirdir.

Şiirlerimiz okuyucuya bizi mi anlatıyor. Yoksa şiirlerimiz bizden okuyucuya kendisini, farkedemediklerini, farkedipte dile dökemedklerini mi?

Bence bu nokta önemli...

***

Şiir dilinizdeki akıcı duruluğa işçilikte ekleyebilirseniz kaleminiz çok daha güçlenecektir azizim..

elinize yüreğinize sağlık.


Mahvash
Mahvash, @mahvash
5.6.2010 16:57:48
5 puan verdi
uzundu ama okumak yormadı
şu sıralar boğum boğum herşey
ve kaçcak yer arıyorken şiiriniz tuttu ellerimden
tekrar çocuk olmak hem de bahar havası içinde
gerçekten güzeldi :)
sevgiyle kalın.
UNALAN
UNALAN, @unalan
21.5.2010 15:29:25
5 puan verdi
Ahh!..
Ne çok isterdim;
Şu sıradan, monoton, renksiz hayatımda
Çocukluk düşlerimi barındıran
O mayısta
Dingin, küçücük bir mola vermeyi...

Yordun şairim bu yaşlı adamı, çok uzundu, ama güzeldi okuduğuma değdi, kutluyorum yazan şair yüreğini, saygı ve sevgilerimle...
CemalettinGÜRPINAR
CemalettinGÜRPINAR, @cemalettingurpinar
21.5.2010 15:24:02
Ahh!..
Ne çok isterdim;
Şu sıradan, monoton, renksiz hayatımda
Çocukluk düşlerimi barındıran
O mayısta
Dingin, küçücük bir mola vermeyi...

Güzel bir bir şiir. Kutlarım
Saygılar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL