Anlatmaya lisan yetmez Sivas’ı Bozkırların inci, mercan, elmas’ı, Hangi sözün varsa ‘’güzel’’ manası Bilinsin ki onda paylarımız var…
Yazın yaylalarda kurar otağı Mertliği haykırır yaylası dağı Mukaddes bilmişiz vatan-bayrağı Yiğit, asaletli huylarımız var…
Köpük köpük taştan taşa dökülür Düz ovada kıvrım kıvrım bükülür Akar nazlı nazlı, deryayı bulur Çağıl çağıl, gümrah çaylarımız var…
Gariptir, çilekeş, yorgun insanı Gönülleri güzellikler mekânı Uzak diyarlarda özleriz hani Varıp yaşanası köylerimiz var…
Türk-İslam mayalı ilmi irfanı Türkmen otağıdır, bilinir şanı Buram buram tarih kokar her yanı Taa Oğuz’dan gelen soylarımız var
Avazımız Pir Sultan’dan yadigâr Dede Korkut gibi Veysel’imiz var Gönül erenleri nice ozanlar Âşıklar deminde haylarımız var…
Güz gelende duman çöker dağlara Sarı gazel düşer bahçe bağlara Sevdalılar ‘’visal’’ yazar çağlara Dile destan olur toylarımız var…
SİVAS’ımı bilir bilcümle âlem Onu anlatmaktan, acizdir kelâm Ne kadar söylesem azdır vesselam Anlatmakla bitmez şeylerimiz var…
Cemal Varol
Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Çocuk denecek yaşta düştüm gurbet eline.. Ne söylesem, ne yazsam bilmeyene hoş gelir. Kim ki sıladan ayrı, dokunmayın teline.. Hasretin kıskacında yaşamak nahoş gelir.
Sultanşehir Sivas‘tı hasretine yandığım; Ve bağrında iki can canımdan öteydiler. Rüyalarda bekleyip, gelecekler sandığım.. Gönül tahtıma ece, paşaydılar, beydiler.
Kayseri toprağını çıkınca, usul usul; Heyecanım artardı böyleydi bunca sene. GEMEREK görününce başlardı bende fasıl.. Düşerdi yanağıma damlalar tane tane.
ŞARKIŞLA‘ya gelince sormayın halim nice; Veysel’in sesi gelir, uzun ince bir yoldan. Bırakın dinleyeyim, usanmam gündüz gece.. Yaradan razı olsun söz ustası o kuldan.
Çalıştığım köyleri geçerken birer birer; Anılar dizilirdi önümde perde perde. Ağlamak ve sevinmek biribirine girer.. Elmalı‘dan şahlanan ya Alperen’im nerde?
Taşlı Dere kıvrılır boynumda yılan gibi.. Vuslatın hayaliyle tutup atasım gelir. Kül yetim dedikleri kimsesiz kalan gibi.. Kilitli kapılarda aklıma yasım gelir.
En nihayet görünür ana gibi öz diyar.. Bir dağın yamacında süzülür nazlı nazlı. Sanki bir ses yükselir “Açılın” der kapılar.. “Şaha gidelim gayrı “ YILDIZELİ Banazlı.
Görmek kısmet olmadı KOYULHİSAR,GÜRÜN’ü Yeşili boldur derler, domatesi,üzümü. ZARA’dan bal geliyor, bak gerini gerini.. Bırakın yıkayayım Tödürge’de yüzümü.
HAFİK Gölü üstünde yapsam köy kahvaltısı; Kuşların cıvıltısı birbirine karışsa. Teknolojiye inat yakıversek matlısı.. Pastırmalı madımak, lavaş ile barışsa.
ULAŞ’ kangalın yeri, refakat etse biri.. Yol düşürüp KANGAL’a yem olsam balıklara. Bu vefalı yürekler oldu köpeğin pîri.. Dere tepe vız gelir bakmaz kayalıklara.
İMRANLI’yı beklermiş Gogi Baba Türbesi, Kimbilir kaç nesile beşik oldu bu belde. Bak uzaktan geliyor mavi trenin sesi.. Yol alır Erzurum’a selâm var esen yelde.
GÖLOVA yeni ilçe, AKINCILAR da öyle.. ALTINYAYLA tanıdık görünüyor kasabam. /Eminem Türküsü/nü söyle Talibim söyle.. Talibi Coşkun diye biri var. ” derdi babam.
SUŞEHRİ’nde yükselir Balhatun minaresi, Maneviyat iklimi sarar cümle canları. Yaradanım dindirme arşa yükselen sesi.. Aratma istikbale yaşanmış zamanları.
DOĞANŞAR hayalimde, DİVRİĞİ düşlerimde.. Sekizinci harika bezenmiş sinesine. Sılam gönlümde yatar, gurbet gözyaşlarımda.. Diner mi bir gün dersin, konuk olunca sine…
Zübeyde GÖKBULUT / KIRŞEHİR 2010
Bir de gurbete düşene sormak lazım değil mi ? Kutladım kaleminizi.
Türk-İslam mayalı ilmi irfanı Türkmen otağıdır, bilinir şanı Buram buram tarih kokar her yanı Taa Oğuz’dan gelen soylarımız var
Kediyi takip ederek buraya kadar geldimmm. İyiki gelmişim, gelmişimde çok güzel bir memleket şiirini bulmuşum. Harika bir hece şiiri sayfada sarmaşık gibi örülmüş, kah tarih, kah günümüzü anlatmış. Ben beğendim kutluyorum...
Sayın Vorol'un kaleminden memleket manzaraları, bir başka düşmüş sayfaya. Film kareleri gibi izledik... Harika! Evet, gördüğüm çok güzel diyebileceğim ender kentlerden biridir Sivas.. . Kaleme alışınızdaki üslup, müthiş! Şiirleştirilişteki uyak seçimi, müthiş! Ne ne demeli başka efendim? Sonsuz takdirlerimi bırakıyorum... Saygıyla!
Memleketimizin her köşesinde kıymetli hazineler var. Ama bundan önce herkesin kendi içindeki aslanı, ayrıca memleket içinde memleketi var. Bunu dile getirmesi de güzel elbette. Tebrik ediyorum,selam ile...
Güz gelende duman çöker dağlara Sarı gazel düşer bahçe bağlara Sevdalılar ‘’visal’’ yazar çağlara Dile destan olur toylarımız var…
Şiiriniz beni eski günlere götürdü. Çocukluğum oralarda geçti.Methini yaptığınız kadar. Çevrenin en güzel şehridir. Harika bir Sivas tasviriolmuş. Kutlarım efendim.Saygılar.
SİVAS’ımı bilir bilcümle âlem Onu anlatmaktan, acizdir kelâm Ne kadar söylesem azdır vesselam Anlatmakla bitmez şeylerimiz var…
yaylaları obaları buz gibi suları aşıkları ozanları mert yiğidoları bunları anlatmakla yazmakla olmaz SİVASI SİVASLI olarak yaşamak lazım o güzel memleketimizi dile yetirip anlatan yüreğine sağlık hemşehrim sağlık ve selametle kal
Değerli hemşehrim Kalemin asaletine yakışır harika bir eser okudum...Sivas'ın insanı garip ve çilekeştir çok haklı bir konuya değinmişsiniz "Sivas'ımda insanı gibi garip ve çileli" ne kadar dışardan Sivas'ın imajını zedelemek istedilersede başarılı olamadılar ama yinede Sivas denildiği zaman insanların kafasında beliren ilk konu ise yakın tarihimizde meydana gelen olaylar kendini bilmezlerin yürek yaralayan yorumlarına sebep oldu,bazı sayfalara girdiğimde şair hemşehrimse şiiri okuyorum,hemşehrim değilse şiiri okumadan sayfadan çıkıyorum özellikle 2 Temmuz günlerinde, çünkü Sivas haketmediği suçlamalarla kaleme alınıyor bu ise hem beni,hemde Aziz ve mert insanımı üzüyor :-( burada bir konuya daha değinmeden geçemiyeceğim Duyarlı Türk milletinden ricam Sivas ile ilgili farklı düşüncelerin ve yapılan yorumların bu tarz önyargılara mahal verilmemesi ve insanların zihninde yer alan kötü imajın yok edilmesidir...Ben Sivaslıyım Sivaslı olmaklada gurur duyuyorum... Kıymetli kalem karşısında saygıyla eğiliyor selam ve hürmetlerimi sunuyorum
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.