hayrettin taylan

sensizliğe sığınmak için açtığım sarkıt –dikit mağarasında
eriyen bir geleceğin sözleri var
kutsi güvercinler beni kurur sensizlikten
katlanmaz halime yumurta yapar umudun
kaçmak istedim yara mağaramdan
müşrik güzeller arzunun tan şanında vurdular
gün ile ah arasındadır günahlarım
bu yüzden hala sensiz yaralı bir mağaradayım
duvarımda arkası ve önü ayrılık yazılı senli sözler
durma sakın göz yaşlarınla ıslat ve uslat beni
içimi kemiren ehli keyfin ekvatorunda sen zaman ol aşka
sen paralelimde kal
sen enlemim sol yanında kal
bütün gülüşlerini ısmarla can aynamda
taransın vuslat
beni şık yapsın soruların bütün şıkları
cevapsız aramalarım yansısın bam teline
beni çalsın adresindeki yokluğum
ayrılık kendi içinde bir iç yaratır yara arasına sıkışır kırılmalar
bense yara ile yar arasındaki çatlaklardayım
nerde senli bir özlem orda kaybolurum
en bilinmedik dokunuşlarına şifrelenirim
kalakalarım yokluğunun susuzluğunda
pişmanlıklarımın karasal ikliminde büyür buzulun
huylarıma magman değer eritir özlemin
kendime gelişlerinde susar aşk
yeniden buluşmanın kanyonlarında artar heyecan
semahlardayım ıtri’den ıtırlarını titretecek ben çalar
sığmaz oluyor sevgim beklemelerine
seni unutmanın bermuda boylarındayım
içimdeki kumrular okyanusunda sular susar aşkıma
çıktım tanımsız aşkımızın dalgalarından
köpüklerinle yıkandı umudum
bu yüzden köpek balıklarının müziğinde
bir çığlık uyandırır beni yokluğuna
bu yüzden sulardan özlere yazılmıştır yazgım sana