33
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1493
Okunma

Bir kez hayat bana da doğar sandım, elim kaldı eğrimde
Çözülmez garip gönlüm, acze bağlı boyun büküklüğünde
Özle sindirmek içi ısıtır, ölümcül aşktır andığım
Abı-ı hayat kâsesi sanıp, tatla yudumlarım sandığım
Çökük ruh isyanda, içim kalleşlikten kan revan biçimde
Çorak koyduğun varlığın dışında, sen de bolluk içinde
Ses ver aşkım ses özden dağılır gönül, aşk taam-ı yiyince
Gök yağan bulutla ağlar, kurur da kaçar bize düşünce
Yok, verimli suyum, toprağım gözyaşı ile keseklerde
Yas bürür içi ve dışı, kor gece yalnız, hicranlar önde
Tek varlığım can gülüm de kaldı, hayatın zor dağlarında
Gönül yıkık kaldı, geçmiş mutsuzluğun çaresiz bağrında
Ben oldum garibin türabı, düşen kuru bir yaprak gibi
Parça pörçük oldu gönlüm, bir çaresiz de kaldı nasibi
Düştüm kör uçuruma, acı dertlerin tüm sükûtlarında
Kopuk bir dal gibi savruk, bu yanık gönlüm de rüzgârında
Ne çare ki, senin özün içten yanar garip bu gönülde
İçim çarpar sevginle, dışım özlemle bekler aşk içinde
Sen dertleri sıralamış olsan bile, aşkın bekler zevkle
Çılgın istek ruhta kopar, adını anar kör bir istekle.
(14.05.2010)AZAP...
5.0
100% (21)