Akşamın alaca karanlığında geldim kapına
Elimde sıkı sıkı sakladığım tesbih,
Saçımda kırmızı güller.
Uyumak istedim dizlerinde,
Tabiki izninle.
Ama önce babamın türküsünü söyle,

YÜCE DAĞ BAŞINDAA YANAR BİR IŞIK
DÜŞMÜŞÜM DERDİNE OLMUŞUM AŞIK
AĞ BUĞDAY BENİZLİ,ZÜLFÜ DOLAŞIK
BÖYLE BİR YAVRUMUN DERDİ VAR BENDE.

Çok mutsuzum biliyorsun,
Sonrada bir masal anlat bana,
Anlatırken dokunsun ellerin saçlarıma.
Masalda yalnız, ama yalnız çocukluğum olsun.
İşte o zaman mutlu uyurum.
Ağrırsa dizlerin,
Çocukluk özlemimin ağırlığında,
Uyandırma beni al kucağına,
Sarsmadan yavaşça,
Yatır çiçekli minderime,
Üstümü örtmeyi unutma.
Gece soğuk olur üşürüm.

Biliyormusun can.....
Ben düşümde hep KIRMIZI TORBA görürüm.
İçinde ne ararsan var.
Çocukluğum,gençliğim yaşlılığım.
Yedi veren güllerim,papatyalarım,şakıklarım (GELİNCİK).
Boy boy başaklarla yarışırlar,
Sabahın seher yelinde,
Bir gelin gibi salınırlar.
Papatya gelin gideceçmiş,
Yediveren güllere,
Şakık der, ben kına olayım o narin ellere.

Can......
Kırmızı torbamda sana birşeyler var elbette,
Hepsi benden sana hediye.
İki tane erik görünce şaşırma,
Bunlarda neymiş diye,
Sizin bahçeden çaldım,
Sana edecektim hediye.
Salça ile nanede var
Çocukken ekmeğe sürer yerdik.
Lokumla büsküvi de var, onuda al
Senin olsun bunlar.

Can......
Daha neler var biliyormusun,
Cananın Kırmızı Torbasında,
Huzurda var mutlulukta.
İki tanede melek var,
Al onlarıda unutma.
Sen uyurken mutlu ol diye.
Biri pencerende oturur,biri kapında.
Yalnız birşey var Kırmızı Torbamda,
Sakın onlara benden izinsiz dokunma.
Dokunupta beni ağlatma.

Can......
Beş taşlarım var Kırmızı Torbada,
Benim en büyük anılarım saklı onlarda.
Annemin, babamın parmakları,
Gözleri dokundu onlara,
Beş taşlarımı ver bana..
Al can, al senin olsun KIRMIZI TORBA.





GÜLER GÜLTURAN.