Dâvete icâbeti, ben de iyi bilirim,
Isrâr etme ne olur, bir yol bul, sen bize gel.
Yaptıklarım nâz değil, koşa koşa gelirim!
Isrâr etme ne olur, bir yol bul, sen bize gel... H.Ş.T.

Davete icabatı, biliyorsan Halil’im
Israrımda sebep var, bir yol sen bize gel
Kılı kırka yararak, eliyorsan Halil’im
Israrımda sebep var, bir yol bul sen bize gel. N.O

Ben de gelirdim lâkin, bir yığın engeller var.
Kapıda bekleyen kim, nekadar yüksek duvar?
Hadi bekçiyi savdım, köpekleri kim savar?
Israr etme ne olur, bir yol bul, sen bize gel... H.Ş.T.

Engel mengel tanımam, bahaneler uydurma
Duvar dediğin ne ki, bana günü saydırma
Bekçiyle köpekleri, ben bağlarım sen durma
Israrımda sebep var, bi yol bul sen bize gel. N.O.

Kahveyse, bizde de var o, bence bir bahâne.
Gönül ne kahve ister, ne de bir kahvehâne.
Manzaraysa, bizden de görünüyor şâhâne!
Isrâr etme ne olur, bir yol bul, sen bize gel... H.Ş.T.

Biliyorum kahve, çay, bu iş için bahane
Bir bilsen düşündüğüm, seninkinden şahane
Esas manzara benim, başkasından sana ne?
Israrımda sebep var, bir yol bu sen bize gel. N.O.

Maksadın konuşmaksa, bülbül gibi öterim! ..
Sohbetime doyulmaz, mahalleye yeterim.
Takmam ben bu dünyanın, anasını satarım! ..
Isrâr etme ne olur, bir yol bul, sen bize gel... H.Ş.T.

Öteceksen burda öt, niyetini bileyim
Yeter ki lâf olmasın, öl desen de öleyim
İste anam babamdan, nere dersen geleyim
Israrımda sebep var, bir yol bul sen bize gel. N.O.

Bak, sende şâirlik var, bende şiire merak,
İnan okumak kolay, o işi bana bırak..
Sen nasılsa ustasın, ben de olurum çırak,
Isrâr etme ne olur, bir yol bul, sen bize gel... H.Ş.T.

Çırak usta bilmem ben, fazla söze karnım tok
Beni anlamak için, şairliğe gerek yok
Vaktinde gelmez isen, neye yarar azla çok
Israrımda sebep var, bir yol bul, sen bize gel. N.O.

Kelimeler biterse, biz bize bakışırıız
Bilsen birbirimize, ne güzel yakışırız
Sizinkiler asabî, billâhi sıkışırız
Israr etme ne olur, bir yol bul, sen bize gel. H.Ş.T.

Bir bakış, bir bakışla, kavrulur, kebap olur
Belki senin gelişin, bir hayra sebep olur
Vuslat varsa kaderde, meyveler, neseb olur
Israrımda sebep var, bir yol bul, sen bize gel. N.O.

Ben öyle her bir telde oynayamam, bana ar!
Hem öyle açık, seçik, anlatılana kadar,
Uzun sözün kısası, sizin bahçe bana dar.
Isrâr etme ne olur, bir yol bul, sen bize gel... H.Ş.T.

Demek senin gururun, engel beni görmeye
Halbuki, ben hazırım, başı başa vermeye
Ham meyveler başladı, dallarında ermeye
Israrımda sebep var, bir yol bul sen bize gel. N.O.

Sessizce aç kapıyı, mehtâbı uyandırma! ..
Gece vakti kimseyi, kapıma dayandırma!
Beni yak, önemi yok...Kendini hiç yandırma!
Isrâr etme ne olur, bir yol bul, sen bize gel... H.Ş.T.

Gizli- gizli görüşmem, çal kapımı, çiçekle
Oryantallik yapamam, istersen yüz yıl bekle
Unutma yüzüğümü, gel burma bilezikle
Israrımda sebep var, bir yol bul sen bize gel. N.O.

Halil Şakir Taşçıoğlu- Necati Ocakcı

Not: İkimiz de Antalya’da oturuyoruz. H.Ş.T.’ye selam ve saygılarımla. N.O.