7
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1652
Okunma
1997 senesiydi
25 metrekare bir yerde
Fikret adında
bir insan dostu
abi ile
aynı
yerde kalıyordum
alt kattaki
çay ocağına bakan
Fikret abi
(kulakları çınlasın
nerde acaba)
herkes gittimi
kilitler çayocağını
pastaneden poğaçalar alır
bizlik çay demler yeniden
üst kata
kaldığımız yere
çıkardık
sohbet,muhabbet
saat sabahın 3’üne kadar
televizyonda
NBA ligi
basket maçı
seyrederdik
38 yaşındaydı
ben 26
sabah işim vardı
çoğunluk
uykum gelirdi
yattığımız yerin
ışığı yoktu
kaldığım sürece
kimse oraya
ışıkta istemedi
loş karanlık
sokak lambasının ışığı
vururdu içeri
televizyonlu bölmede
olurdu ışık
saat 8 oldumu
kalkardık
O ilk iş
ocağı yakardı
bazen
kaybolurdu
gelmezdi 3 -4 hafta
nereye gittiğini
kimse bilmezdi
banada söylemezdi
çayocağını emanet ederdi
bir kankasına
geldiğinde
geceyarısı kapıyı çalar
uyandırırdı beni
açardım
eşyası olmazdı
gereken eşyayı
orda bulunan
tanıdıklardan alır
sonra giderken yine
bırakırdı
o odada
birçok konuk ağırladım
kimler geldi o mekana
evsizler
garipler
sefiller
çaresizler
yorgunlar
hastalar
umutsuzlar
umutlular
bakımlılar
bakımsızlar
hepsiyle dost oldum
nasihatler ettim
hepsine iyi davrandım
aslında büyük cesaret
şimdi yapamam
demek herşeyin
sinerjik
bir zamanı var
3 ay kaldım sanırım
orada
insanlar tanıdım
idare ettim kendimi
onları
önemli olanın
sevmek olduğunu
anladım
başka herşey boş
insanları seveceksin dostum
çünkü sende insansın
ft.
5.0
100% (3)