6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1291
Okunma

yıkık bir dükkân gördüm bugün tabelası üstünde
örülmüş kapısı penceresi kerpiçle
belliki bu zenaat olmamış kendine kâvil
delik deşik levhada;kalaycı Halil
sabah erken işim acele
selam vererek,karanlığı süpürene
önünden geçtim öylece
öğlen yemek arası,koymuştu bana
bu Halil’in tabelası
birde ibrahim eklesem üstüne
diyecek yokki,her şeyin bereketine
benden noksan olan ne vardı
bu Halil’de
öteledim hayatı yirmi sene geriye
komşular geldi aklıma,çay sefası dut dibinde
güler yüzler,bölünen kaygılar birer birer
askere giden,işlikli oğlanlar
uğur kesmeyen gelinler
anladım tabelanın sırrını
kara kazan değilmiş kalayladıkları
içimizin ur’uymuş kumla yıkadıkları
korkarken şimdi,evimizdeki kacaktan
hangi kalaycı kurtarır bizi
Halil’in çekicindeki
son ağıttan......................................Kasım