8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1412
Okunma
hiç bir şey eskisi gibi değil,
sabah kahvaltısında prematüre rafadan yumurtayla,
glikoza bulanmış çilek vardı
bir de kostikli zeytin.
hiç tadı yoktu / ipinden tutup sallandırdığım çayın
hay aksi!
yalnızlıkta döküldü üstüme, yaktı ellerimi.
eskiden,
her mahallede çocuk parkı
/ her çocuk sesi, kuş cıvıltısı
kum olurdu kaydırağın altı
önce kayarak düşer
sonra, kum kovamızla dünyalar yapardık kendimize
gazoz kapaklarından pencere
elerdik kumumuzu / düşlerimizle karmadan önce
o yaşta öğrenmiştik,
elenmeliydi hayat / yürek eleğinle
kumu çekileli parkların
uğramaz oldum çocukluğuma
artık çocuk düşleri / yumuşatılmış taş döşeli
semt pazarında yasaklandı tezgahların ifade özgürlüğü
asık yüzlü pazarcılar /
alışveriş, merkezleri mesken edineli
masallar kurt istilası
kırmızı başlıklı kız
vefalı değil artık / babaanne sersefil
uyuyan güzel / boyacı küpü
yılın kozmetik güzeli
çoğalalı şiir! yazanlar
harfler kaçacak yer arar
sızlayan kemiklerde cabası
isyan edeyim diyorum bazen
sonra
Tanrı’sını kaybetmişler geliyor aklıma
/ Tanrı’m beni hiç bırakma!
hiç bir şey eskisi gibi değil,
sızlanmakla geçiyordu ömür
bilinç altında kırılır eskinin fay hatları
destek yapıp kolonlardan
renkli sıvalarla yenileniyordu
/ hasar gören yanları
yüreğimin kıyısına yanaştığından beri o kuru yük gemisi
adettendir diye
hala mendil sallanır giden denizcilere
fonda martı çığlığı senfonisi
ve deniz duvaklanır köpüğüyle
gelinlikli dualar takılır peşine
gelişinle / eskisi gibi değilim
düş yorgunu aklım
/ artık
huzur kokulu nevresimlerde uyur
beşinci mevsim / hepbahar kokusu sinsin üzerimize
hayatı sırt yastığı yapıp / akşamüstleri
bakır cezvede fokurdayan
kırk yıllık hatırları eskitelim / fincana sormadan kaderi
gözlerimizden okunsun
a ş k
tarih yazılsın ardımızdan
tekerrürü mümkün olmayan
ve a ş k
bir efsane daha alsın arşivine
aşkın el kitabı / seçkin yüreklerin
sevda raflarında
Gülay Bulut
yirmiyedinisanikibinon