4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1399
Okunma
Küçük bir sandalın haykırışı var kulaklarım da
Küreği kırık , rotası kayıp ve kaptanı ölmüş !..
Issız bir limanın soğuk iskelesin de gözü yaşlı bir anne !
Deniz kızları artık hiç kimsesiz!..
Savrulan köpüklerinin hayat valsı , ne demekse !
Martıların kanat çırpan tüylerinde ki özgürlükte , o demek !..
Soğumuş ay, yakamoz mu?
Yoksa gözyaşlarında ki dolunay mı?
Tek bir şey , bazen her şeydir ...
Öldürün beni!.. öldürün artık!
Serseri tayfa saçmalığı başlıyor
Yelkenin hayali var ; denizde , denizle...
Yürek uçarsa ; ıssız adalar da aranırmış kayıp hazineler
Bak yine yağıyor ; inceden yağmurun gözüne nefti bulutlar ...
Nokta arama hiçbir şeyde ... hayatsa boş ver her şeyi !
Umarı yok ! tutarı zaten... geceyse ! sürükle çılgınlığını akıntıya karşı.
Tüm aykırılıklar zaten bak orada !
Denizde gemiciler de ; aslında şimdilerde şiirlerde yelken açmakta...
Dev dalgalara karşı koyan bir kaptan demişti : “ bir gün kapında kırmızı gül açarsa; hani olur da sırtından vurulursan... dünyanın büyük sularına sandalla meydan okursun, sakın ha unutma!.. “
Unutmadım kaptanım... sadece sandalla açılmayı unuttum !
Yüreği kırık tayfan: emre onbey