3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1426
Okunma

Hani boğazınızda düğümlenir
Düğümlenir de söyleyemediğiniz
Anlatamadığınız duygular vardır.
Mutlaka yaşamışsınızdır, bilirsiniz...
Siz de bilirsiniz onları...
Yutkunup, yutkunup da susarsınız
Geri çekersiniz, içinize atarsınız
Başınızı çevirir de gidersiniz
Hatırlar mısınız o anları..?
Yüreğiniz geriye bakıp,
Bakıp da dönmenizi söyler
Süzülür gözlerinden yaşlar
İki pınarcık sızar dudaklarınıza
İçinizde çelişkiler kaynaşır
Bir ses, bırakıp gitmenizi söyler...
Bir başka ses, oracıkta kalıp da ölmenizi..
Kararsızdır aklınız, belki aciz
Gönlünüz anlam veremez
Bir anlam veremez olanlara
İsyandadır vücudunuz
İsyandadır tüm duygular
Unutmuş gibi o mutlu anları...
Hani hayalleriniz vardı yarına?
Hani el ele olacaktınız ömür boyu?
Hani, o sarsılmaz sevdalar ?
Hani o çimenlere uzanacaktınız?
Yıldızlardan taç yapıp da
Sabah yıldızını seyredecektiniz?
Çimenlere uzanıp baş başa
Mehtaba mısralar dizecektiniz
Mutluluk yüzünüzden
Kahkahalar dudaklarınızdan
Düşmeyecek, eksilmeyecekti...
Bir de çocuklar vardı umutlarınızda
Küçücük avuçları...
Yumuk yumuk gözleriyle
O ağzınızdan hiç düşürmediğiniz
Nice, nice hayallerle büyüttüğünüz
Bir ömür adayacağınız
Sevgiyle besleyeceğiniz
Çocuklar...Çocuklarınız
Sevdalarla belenmiş
Umutlarla süslenmiş
Çocuklar...Çocuklarınız
Kaderin size çok gördüğü
Yaşamın acımasızlığında yitirilen
O çocuklar...çocuklarınız.
05. 06. 2002
Suat TUTAK
(Eski şiirlerden)
5.0
100% (2)