İn dağlardan in artık kurban
Çaresiz annenin feryadını duymuyor musun?
Ağla ağrı ağla Sübhan
Şu bayrak yüreğinde göklerinde dalgalana dursun

Neden uyursun
Neden Kürt, Türk ayrılık sancısı buyurursun
Aynı sofrada bağdaş kurmadık mı?
Aynı mezarda dizlerimize vurmadık mı?

İn artık dağlardan kurban
Gittiğin yol yol değil
Bu yüreğimin sancısı son değil
Kardeşlik urbasını bin yıl önce giydik
Bu urbayı çıkarmak öyle kolay değil.

Kükürt kokulu dağlarda nefes olduk nefes verdik
Damat alıp gelin verdik
Bir dava uğruna Çanakkale’de kurşun yedik
Söylemedik biz bu bozanırı türküyü
Sen şehitken ben gazi
Yaralarımıza sardık bu kutsal ülküyü

İn artık dağlardan kurban in
Nedir bu işimize girmiş şeytan tüyü kin
Sen eyvallah ben yarada kurban
Eteklerinde kar eridi mi Sübhan

Yükselsin ülkemin yıldızları
Çalsın türküsü davulu sazı
Cadlasın düşman erisin dağların kar’ı
Nefesimiz bitmeden yarayı sarma zamanı
Gel kardaş gel düğünümüz var
Sen zılgıt cek, ben zeybek
Barış’a ucsun içimizdeki beyaz kelebek.