1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1643
Okunma

Bir perşembe sabahı, ağlar yalnızlar
Sela sesi yükselir o karanlık kasabadan
Onlar bilir, çiçekler sonbaharda neden solar
Neden hızlı yağar yağmurlar...
Kulaklara kirli vapur çığlıkları tırmanır
Rüzgar ağırdır,titretir umut dallarını
Depremi olur bakışları sevgilinin
Hayaleti olur rüyalardaki dostlar sokakların
Gizlice sır alıp satarlar...
Bir perşembe akşamı,ağlar yalnızlar
Belanın kokusu köşelerine sinmiş
Siyah bir uçurtma azad edilir gökyüzüne
Gözler görür, kulaklar duyar da
Akıllar bir türlü almaz terkedilen aşığın halini
Limanı sis kaplı bu kasabanın
Limanın kurumuş gözyaşlarına dalgalar çarpar
Kimbilir kaç gemi gelişine sevinmiş
Kaç geminin gidişine ’dur!’ diyememiş..
Bir Perşembe gecesi ölür Fırat
Yalnız koruluklar arasında duası okunarak
Cinayetin nefesi duman olur dağ ateşinde..
İsmail Şanlı
Cilt 11: Geçmişe ışık tutarak hem yalnışları hem doğruları görüyorum...
5.0
100% (1)