2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
776
Okunma
Yorgun düştü gözleri, kapandı
düşündükleri sığmadı bedenine, doldu, doldu
ve taştı
taştı yağmur gibi gözlerinden yaşlar
sel oldu aktı
bir solgun sonbahar yaprağıydı
mevsimi geçmiş zamanı dolmuş
ve bir dize şarkıydı dudaktan düşmekte
bıraktı herşeyi kenarı
kayboldu eylül akşamı
belki toprak oldu belki kartanesi
farketmedi kimse
onun kimseleri farkettiği kadar
gazetelere manşet olmadı
esir düştü aklının en uç noktasına
kaybetti kendini, kendini bulduğu yerde
hapsoldu, kahroldu, köroldu
unuttu halini insana küstü
şerbeti zehir etti
hafif hafif içti ardında da yaktı sıgarasını
çoşkuyla seslenilen ismini işitti kulaklarında
saçlarını taradı bir kırık aynada
düğmesi kopuk ceketini geçirdi sırtına
hayal oldu
bir eylül gecesinin sabahına...
5.0
100% (1)