Silsem sana yazılan ne varsa
Silemem izleri
Kendini görmek istercesine
Beni adımlar gibi kalırsın satırlarda
Yaksam sana yazılan ne varsa
Dumandan öte alevleri okşar gibi
Beni takip ediyor kül elbiseler,

Hayal kırıklığıma astığım umutlar
Yansıman düşerken düşlerime
Arttıkça artıyor soyut savunmalar
O an kaybolmamak için arıyorum
Aslımı arıyorum kanayan izlerimde
Ve hatta
Anılar denizime damlamaman için
Yağdıkça yağıyor gözlerimin yağmuru

Hikmetin bahar tebessümü mü
Toprağın taktirini kazanan bulut
Heybetinin gölgesine kalır ayaz
Kahve telvesinde düşmüşse yıldız düşleri
İğne deliğinde gerse de beni
Kat ve kat katmerleşir yeşil ihtişamı

Ne gezer göremem duvardır yüzüm
Yoksa gitmelerin mevsimi mi yaşadığım
Yüzümde gecenin saçları
İniltilerin uğultusuyla sislendi
Kelimelerin kilidi kör etti dilimi

Neden gün yoluma çıkan sokaklarda bu kahır
Pişmanlığın gözyaşlarında günahlarım
Neden grileşen gökyüzüne kapanır sine-i huzur

Yazılsın artık güneşten mahrum
Gidişlerin öyküsünü
Anlatılsın örümcek hikayesi
Yazılsın yedi renk çağrı yanılgısında
Masum örümceğin aldatılışını

Sen hiç istedin mi
Güneş şehrinin kelebeği olmayı
Sen hiç istedin mi
Bin yıllık sevdayı bir güne sığdırmayı
Senin hiç beklentin olmadı mı
Beklerken sevdiğini
Senin hiç gözlerine toz toprak doldu mu

Dalgalara başını yatıran kumsal
Boğulsan da güzelleşirsin sularda
Düşünmezsin
Esaretin bedeli enkaz bedenlerde
Yıldızlar öpsün
Düşüme yansıyan yüzünü
Yankılansın gecene efsunlu uykusuzluğum

Duman gözlerime başını koyan güneş
Senden ötedir
Gözlerime uzanır hayal çiçekleri
Ve senden öncedir
Ay ipinde sarmalanan düşlerim

Asi sözlere inat
Alışamadım sensiz olmayı
Beceremedim yalnız kalmayı

Daha fazla acıdı iç sızım
Bilir misin
Yalnızlığın kollarındaki ahtapotu
Bilir misin yarım kalmış rüyayı
Bilir misin kabulsüz duanın alevini

Ruhumun rüzgarını yakalayan
Sensizliğin sabahı söyle
Söyle
Sevincimi mutluluğu yutan
Düşüncemin bulutları
Söyle hangi nehir tersine akar
Tahtını kuruyor sarp yolumun taşları
Söyle hangi yağmur dalgaları aşar
Söyle maziyi taşıyan gün
Silse de rüzgarda kalır izler

NURTEN TARIM