34
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
2983
Okunma
(Bu şiire ilham kaynağı olan dost teşekkürler)
Çok uğraşmış siyah
Kirletip mahvetmek için beyazı
Güne çöken karanlık gibi
Yok saymak aydınlığı yanı
Oysa
Her zaman yerinde dururmuş güneş…
Sonunda pes etmiş siyah
Vazgeçmişler savaşmaktan
Sarılmış birbirine siyahla beyaz
Karılmışlar bir güzel
Ortaya gri renk çıkmış…
Aslı beyaz
Aslı siyah
Yürek yüreğe karışınca
Hasıl olan büyük sevdalar gibi
El ele verince ikisi
Böyle var olan bir renktir gri
Ben birazda
Bir gönül yalnızlığında
Bu griyi
Bana benzediği için seviyorum galiba…
Kızıl alevli büyük yangınlardan sonra
Elde kalan bir avuç küldür
Kül kıymet ifade etmez
Yangın ne kadar büyükse
Nasıl yanmış ve kimleri nasıl yakmışsa
Yanan bilir kimseler bilmez
Külde kalan gri
Bir avuçtur ama dingindir
Yana yana
Yanacak bir şeyin kalmadığını
Her şeyin bittiğini
Ve upuzun bir boşluğu ifade eder gri…
Sigaramın dumanı
Özgürlüğe kavuşurken havada
Hüznüm gidip bir sarıya tutunurken
Yeşilden griye çalar kahrımı zaman
Mesela yağmur taşımaz bulutların grisi
Gözyaşı yanakta gridir
Gri asil renktir vesselam
Ruha benzer biraz
Hem var hem yoktur
Ölmek değildir bende gri
Kül gibi işte
Kül ve ben
Yanmışız yanacağımız kadar
Bırakmışız artık sonsuzluğa düşleri
Korkumuz yok ateşten, yangından
Kül ve gri bir daha yanmaz
Kimi akşamların gün batımında
Yanarken kızıllık sessizce ufkun ucunda
Sular bir griye durulanır tunç gibi
Güneşle uyanan renkler içinde
En masum tavrıyla gülümser gri
Bir yokluk
Bir hiçlik biraz
Kül gibi işte
Yanacağı kadar yanmış da korkusu yok artık…
Renklerle sorunum yok da
Bu griden artık bir yeşil çıkmaz
Senin olsun mavi,mor ve hercai
Ben kader dedim bir kere
Soylu rengim griyi seçtim
Kül gibi işte
Yanacağım bir şeyi kalmadı hayatın artık..
Renkler ve zevkler tartışılmaz derler
En güzel renkleri sana bıraktım
Benim rengim hep gri kalsın ?
Olmaz mı.?
5.0
100% (14)