5
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1438
Okunma

yine gecenin kör vakti
saatten haberim yok
hep söylediğim gibi
sen gittiğinden beri
zamanla kanlı bıcaklıyız
sense;
bilmediğim bir liman kentinde
bilmediğim bir zaman diliminde
ve
bilmediğim bir iklimdesin
orada hangi dili konuşurlar
onu da bilmiyorum
umurumda da değil zaten
ne önemi var ki, sensizken
yüzümden düşenler ayrılırken parçalara
irkildim çalan telefonla
ellerim titredi
kalbim taşikardi
-alo
-aşkım
-aşkım
dünyanın döndüğüne bir kanıt daha varlığın
yüzüme yayılan o tebessümle
yaşam belirtileri verdi gözlerim
bir telaş sardı
-nasılsın? dediğinde.
iyiydim çok hemde
oysa
az önce
hastahane koridoru gibiydi ruhum
kaç seans gerekliydi iflah olmama
bilmiyordum
imgeleri yoruyor
harflere mezar ediyordum
şiirin günahına girip
yirmi sekiz yerinde kalem kırıyordum
yumuşak g’ye kıyamıyordum
birden değişti herşey
elimde kırmızı bir ahize
kablosundan, sesin değer sesime
-kendine iyi bak.
-sende.
-hadi, kapat.
-tamam.
-dur!
-seni seviyorum.
-bende.
...
gidişlerinle gel
hiç dönmeyecek gibi
hiç gelmeyecek gibi dön
gittiğin yerlerden
Gülay Bulut
yirmiüçmartikibinon