3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1861
Okunma

Isırıp Bırakmasaydın Çürümezdi...
Çoban yıldızına sefalet çektirtecek kadar güzel “Sevgili”
Ruhumun gördüğü ezbersiz düşleri anlatacaktım sana
Lakin kopuk film şeritlerine takılır gibi cefaya sardım
Gözlerinin yoksulluğunda dilendim aşkını maziden
Semazenin olmuşum ben, dönerim etrafında görmezsin
Yay kaşlarına hedef oldu sensiz bıraktığın yüreğim
Eşsiz zulmüne düstur verdim isteksiz, çaresiz, yorgun…
Ruhumun kıratı seninle doğrulmuşken payitahta
Gidişinle yüklendi dertlerin dördü beşi birden acımasızca
Âdem yasak elmanın kokusuna mı kandı sanırsın
Havva’sının tatlı sesine kandı da oldu dünya sürgünü
Seninle kaç kez cennetten kovuldu hayallerim,
Kaç kavmin helâkında aradım suretini bilir misin?
Kaç tufanın enkazında kaldım… Sormadın ki bilesin!
Şimdi hangi gözlerde, hangi dudaklarda bulacağım telaffuzunu
Bu mudur “Mukadderat” kelamının son hükmü?
Zulmün böylesini Züleyha bile görmedi Yusuf’tan!
Utan!
İflas eden vücudumun haczine bekliyorum seni Yâr…
Fakat beş para etmez ki kalbimden gayri hiçbir uzvum
Sevginle boyadığın bahar afişlerine aldandı çocukça heveslerim
Açıverdim katledeceğin çiçeklerimi, ibrinim dedim
Dedim ki:
Sen sevgilim, sen şiirim, sen hayatımın tek med-ceziri
Rüyalarıma girebilecek kadar cesur kadın…
5.0
100% (3)