Gözlerine inmiş bir gaflet perdesi
Dokundurmuş yüreklere acı biber zerdesi
Gıybeti marifet sayar olmuş kul toprak serveti
Kırma yürekleri iyilik lütfet hoş olsada şerbeti

Doğrulukdan taviz verme yamukluğa eğilme
Yüreğini hakka ac közlen körlerle gezinme
Kimi mala doymaz kimisi meşke
Ecel yaklaşınca etmeseydim der keşke

Kul ol demiş rabbim kulluk kulluğa yakışır
Sultan süleyman da olsan malın elden ele karışır
Kimseye kalmaz ahlar vahlar elbet hak bulur yolunu
Seni bulmasada hak torunda bulur sorunu

Kimse göçmek istemez dünya tatlılık aşı
Ahretden korkar yoktur ahretdense bir katı
Kiminin gönlü faset kimininki farabi
Herkes kendinden iyi ruhlu sanki hakkı sarabi

Ne kullar gördüm sözde yönü secdeye dönmüş
Gönüller sahte sahte ikilik kişiliğe bölmüş
Bir beyt e yelken acmış sanki uçan şarabi
Kimseye mey etmemiş sarhoşluk ilah hali

Bir sen gör birde ben melekler şahitliği
Kimse bilmesin içimdeki sevgi sevgili allah hali
Hak olan rabbim rahmetiyle emretmiş
Secdede dursanda amel önce gelir demiş

Gösteriş de olsan görür gözüm nurula
Hükmüm o kadar büyükki abdes al içini yıka
Gönül gözü açık olan melekliğe eş olsun
Tabiatı yaratan rabbim tüm erenlere serkeş olsun

Örnek al sen gönüllerden allah katında
Peygamber gibi kul ol iç şerbet tasında
Şu küçücük ot bile binbir işe yarıyor
Yaralı kullarına lokman hekimlik yapıyor

Kullarım ders almazsa ottan küçük meşale
Tavaf durmuş tabiat takva kulun payına
Ömür baki değil al ders gir ilim kırına
Kalp gözü mezar ise hayat otlu makale