3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1299
Okunma
Kırk kement geçirdiler boynuma,
Kırk köşeden çekiyorlar boyuna...
İplerin ucunda arsız suratlar,
Gizlice; ruhuma sevdalılar.
Uğraşırlar sinsice; hırslarını örtbasa
Yazık ki;
Fışkırır gözlerinden isterik feryatlar...
Lazımsa yalan, gerekse cilve
Silahlar kuşanılmış, ganimetin peşinde
Türlü dolap, bin hile...
Ah ki ne ah!
Her ipin ucundaki surat da ben!
Sıkılsam mı, sokulsam mı, bilemem...
Nefsimin nazlı huyları, şımarıkça salınırlar,
’Bu dünyanın makbulü benim! ’ diye çıldırırlar...
Unutsam bir nebze,
İlmeği boynumda sıkarlar...
Vermeyeceğim onu size!
Terkedip hepinizi,
Keseceğim ipleri!
Gideceğim! ...
Gideceğim,
Döne döne varacağım bir dağ başına,
Açacağım gözlerimi bir ceylan bakışında...
5.0
100% (2)