Bu kaçıncı böyle?
Aynı ölüm köprüsünden geçiyoruz
………………………….Can havliyle
Felek yine
Bir milletin kaderiyle oynuyor
………………………….Çemberiyle…

Sevr de
Mondros da yazılmıştı ölüm fermanı
Yakılmıştık Limni de…

Şimdi;
Sarıkamış savaşları yok
Çanakkale de değiliz cephede
Tehcir de yaşanmayacak
…………………………Bir daha asla.

Bin dokuz yüz yirmi üçte
Yanan küllerimizden doğmuştu
………………………….Ulus-Devlet

Kurtuluşta
Silah zoruyla kovduğumuz emperyalist güçler
Derin bir cinnette; kudurmuşlukta
Gelip fabrika bacalarından
Çok uluslu şirketler olarak girdiler içeri…

Üretme dediler
İşletmeyi kapat bizden al
Biz daha ucuza veririz size dediler
Böyle teslim alındı bu memleketin işletmeleri
Haraç mezat bir bir satıldı fabrikalarımız
Hem ele
Hem yetmiş sente muhtaç kaldığımız zamanlar oldu…

Borsa da
Banka da
Bütün hayat uzuvlarımızla birlikte
…………………………böyle tutsak olduk….

Şimdi;
Çanakkale yok
Top tüfek,bombalar yok.!
Bu savaş daha vahşi daha kanlı bir savaş
Yedi başlı bir canavar musallat olmuş yurduma
Kardeşi kardeşe düşman etmeye
Bölmeye parçalamaya yemin etmiş

Emperyalist bir canavar.!
Dünyanın jandarmalığına soyunmuş bir devlet
Çok uluslu güçler…

Şimdi Sevr yok Mondros yok
Cephe savaşları yok
Şimdi Emperyalistler var
Kapitalizm
Avrupa birliği
Şimdi
Bes beteri
Büyük Orta doğu projeleri
Hümanist kılıflar içinde entrikalarla dolu
Vahşi savaşlar var….

Yüz yıldır bitmeyen bir savaş bu
Başladığımız yerdeyiz
…………………………Heyhat.!
Dört yanımız kuşatılmış
Yakılmak yıkılmak isteniyoruz

Topyekün bir savaş başlıyor şimdi
Yeniden kurtuluş savaşı bu
Yurt bildiğimiz bu topraklarda
Kardeşlik türkülerimiz vurulmak isteniyor
Ya kurtulacağız
Ya yok olacağız
Esas şimdi başlıyor büyük kavga
Var olmak kavgası bu…

Kurtuluş için
Ya Samsun dan
Ya yurdun dört bucağından
Şimdi
………………….Bir Atatürk bekliyoruz….