Akşamlar olur,
Sevdalar düşlenir, dağların ardında
Dostluklar kurulur
O uzun bilinmeyen
Varyantlı yolların ardında.

Bir birini kovalayan
Daha da GİZEMLİ sır perdesi girmiş araya!
Kara yaslar tutturmuş görünen gündüzlere
Aşıklar, ozanlar okumuş
Yanık sevdalılar, yanık türkülerini.

Gel gör ki Aşkı
Mecnun olmuş gördüğü şeye
Bilmezmiş, bilemezmiş,
Ne sevilmeyi, ne sevmeyi
Karıştırmış bir çok şeyi.

Hayali bile ürkütmüş
Kılavuz istemeyen yaşadığı gerçekleri
Varsın yansın, bitsin bu kara sevda demiş
Sonunda anlamış gerçeği

Derdine çare kara kalem yetişmiş amma
Buna da zaman yetmemiş!
O uzun yollar, o yazılan kara yaslar
Bitmeyan, tükenmeyen o uzun yollar.

Ah bu gönül, ah bu kara sevda ah
Ah gözünü sevdiğim bu açık güzel gönlümün,
Çaresiz akşamlarına ah
Ah boynu eğik, gönlü ezik, gözü pek sevdalılar
Bırakır kendisini kara toprağa ah.

Gecenin ıssız gizemli akşamlarına
Daldırır gözünü o uzun varyantlı yollarına

Beklermiş siyahı gecenin, ıssız ormanlarında,
Sensizliğin AKŞAMLARINA....!

SUNAY CIBIROĞLU