Doğumla ölüm arası biçilen süreç
Olguları besleyen kaynaşmalar kuşağı
Yeniliye çorap ören yelkovan ve akrep
En masum desenlerde dokunurken yaşam
Kendi çıkrığının ipine ve sesine muhtaç
Daha iyiye, mükemmele yoğun bir çaba
Çift gözlü fırdöndülerde gece ve akşam
Keşmekeşlik boğazında yarınlar
Düşünceden düşünceye çaprazlama
Bukalemunla dans eden umut
Dil tuvallerinde sukut...

Zamanın dokunduğu ilmeklerde
İlintisiz düşünceler
Acabalarla boğulan gül açmaları
Sabahın kuşluk öpüşlerinde
En yoğun hoşnudundayken emek
Yankesici, kan emici bedavacı zihniyet
Yanıltıcı fikirlerde nice hokkabaz
Basamaklara ayak uyduran sefalet
Eriyen tabular, eskiyen gelenekler
Ezberleri bozan küresel uçurtmalar
Bir sarkacın ucunda devinim böceği...

Bir kentin betonarme keyfiyeti
Doğallığın ırzına geçmeler
Taş kalelerden sızan türküler
İmrenti takaslarında dürtüler
Taşkın müzikholler kemiyeti
Karmaşa ve şaşaalı uçurumlar
Eğreti otunun bütünsel ürküleri
Doğruları bölüp parçalayan kuramlar
Benliği gölgeleyen ilmeklerde
İlintisiz düşüncelere...

İsyan çengelinde aslı bilinçler
İkilem girdabında yutulan umutlar
Kendi iç denizinde batırılan gemiler
Özünle yoğrulmuş özgünlüğün alaborası
Edinimler, yitikler, yaşamın mor dokusu
‘Kadın kadının kurdudur’ söylemi gibi
Her doğan günün akşama yenilgisi
Başlangıcın yol almadaki çelişkisi
Ebem kuşağının renklerini yutarcasına
Havaya kapkara bulutların çöküşü
Yamalı güncelere sinen yoksunluk
Ağulu sunumları sindiren düzenek
Zamanın dokunduğu ilmeklerde
İlintisiz düşünceler...

GÜLŞEN ŞENDERİN