8
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1577
Okunma
uzak ihtimallerin ilmihaliyle kuruluyor sofraların cümleleri
ayıp ediyor yine sabah erken ve ergen girmekle aramıza
erken uyanmak neymiş öğreniyor bir ölü bir selayla
bir salla geziyor usulune uygun gusul bir suyun soğuk ve hain uyarıcılığı
ardında hijyen bir gerginlik
su
akar sanmakla kendini
saydam yalnızlığına inat
kutsal sayıyor musluktan dönünce avucuma
ve yıkanmış olmakla bir ölü kendini kandırıyor
aramızda kalsın...
belki bir melek dokunuyor da
habersizdik ateşten alnımıza
eksikliğimizin duasını alıyor avuçlarımızın riyakarlığından
o yüzdenlik bir sürü muvazzaf kusurlarımızı ardı sıra
mükafatlandırıyor ikiimizlikle ardı sıcak
ve ar gerçekten sıcak...apış arasın da
o yüzdenlik büyük mukâfat sancısı salına salına salıncağında
o yüzdenlere verilmiş cevaplarımıza kimse soru soramadı belki bu yüzden
ah o yüzden cennet henüz uğrak mekanımız değil belki
benim çoktan alıngan bir tanrım var belki
belki affedilmem geçikmem her şeye
işte bu yüzden
o yüzden
habersiz mavi sakalından asılgan bir huzurun umudu var
mum ışığının darağacından yapılmış
web tabanlı otabanları
uğrak iç tesadüfleri
kimseye söylenmez
belki...
hiç umursamadığımız
bir çok sebebten
ve biliyorum ki bu yüzden
yükseldikçe binalar küçülüyorduk içimizde
göklerle azallıyordu mesafe
öyle sanıyorduk
söylemiyorduk birbirimize
ufalıyordu adımlarımızın birbirine yaklaşan ulaktan kulağa oynaşlığımızın saadeti
ihbarcı bir hevesle verdiğimiz sözlerce kursağı şişkin
kusurlu kusanlardık aramızda sırdaş kaldıkça içimizde kalanları
yüzsüz baharlar buldukça az sonra dan habersiz...
birden
unutkandık artık birbirimizce diliyle...
büyük kabahatler işledik az önce
sayılmadık parmak harflerince
üçün biri gibi gereksiz espirilirin insanıydık
söz matematiğe ve ironiye gelince...
başka dünyaların
az sonra kumsal ve deniz ve menekşe ve neşe
affedecek terkederek hayaletimizi...tanınmış birer vazgeçiciydik
ikimizden
oysa dün gece yeni gibiydi bütün acılarımız
taze bir kadın gibi ip ince uzanmıştı salıncağına lütüfkar yarınlar
ve bütün saatlerin kumuyla oyalanıyordu deniz kenarlarının
köşe başları tuhaf bir kurguyla rastlanıyordu düzeysiz omuz başı hayaliyle
köşeyi dönmeden umursuyorduk kim olduğumuzdan önce ki çarpışmayı
az daha aşık oluyorduk
ikimizden biri çirkin yada işsiz değilse
ve akrepler her soktuğunda ölüyordu
bileğimden zaman
oyuncak sandığımız
alarmlar zilleri
çalıyordu uyandırılmamız için
sûr’un çıraklarıydı çıkırıkların sesi
pille çalışan bir dünyanın
itelemesiyle yürüyorduk akıllı ve sabahları
artık ve artezyen olunca hayat
martılar leş yiyordu artık
denizlerde beş karış surat
cennet yalnızlığımın similasyonu...
aramızda kalsın...
5.0
100% (6)