1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
868
Okunma
ZAMANSIZ AŞK
Gözlerin sanki çiçek bahçesidir
İçtiğim o ateşten bir bâdedir
Meskûn oldu kalbime senin aşkın
Mânây-ı Şümul-i inan sendedir
Ne zamansız aşktır bu ey gönül!
Dalında açmadan solmuş bir gül
Ne yaprağı kalmış, dalı çürümüş
Bekleme, konmaz dalına bülbül
Yıllar bile, küsüp gitmişler sana
Zâil olmuş umutların dünyada
Terk etmiş baharın, oda gitmiş
Gün batmak üzre, hava kararmada!
Alem-i Sır
*
Ma’na: (Mânâ) İç, içyüz. Bir sözden veya bir şeyden anlaşılan.
Lâfzın delâlet ettiği şey. Rüya, düş. Dilemek, irade.
Şümul: Kaplamak. İhtivâ etmek. İçine almak. Hükmü altına almak.
İhtiva: İçinde bulundurmak, içine almak, hâvi olmak, şâmil olmak.
Bir şeyi toplamak ve korumak.
Havi: İçine alan, ihtiva eden, kaplayan. Biriktirici. Kuşatan.
Şamil(e): Çevreleyen, içine alan, ihtivâ eden, kaplayan.
Çok şeye birden örtü ve zarf olan. Fazla şeyleri veya kimseleri ilgilendiren.
5.0
100% (2)