kelimelerinde engin bir uçurum gizli
düşmekten korktuğum...

gizler içinde bir suret
bazen hayal olduğuna inanmak
içten bile değil
ama gerçek
fakat bu dünyadan olamayacak kadar gerçek...

karşısında cümle kurmak
dörtyüz tane eli sopalı adama
meydan okumak gibi birşey
hasar kaçınılmaz...

bakışlarında masum ama kurnaz bir çocuğun
sureti gizli
hem hayranlık uyandırıyor
hemde korku..
damarlarımda güçsüzlüğün kanı baskın
düşüyor dik başım..

hayal yok yok gerçek
yokk yok kesinlikle hayal
dünyalar arası yolculuğa sürüklüyor beni varlığı
dalından kopmuş yaprak misali
savuruyor beni ordan oraya ...

bu rüzgara karşı koymak
evrenin gidişatını değiştirmek gibi birşey
acizlğimin farkına varıyorum
cenin halini alıyor iri vucudum

sonra gözlerini görüyorum
dudaklarımdan cennet sözcüğü çıkıyor
istemli istemsiz
ama sertleşiyor bakışların
kaşlar çatık
cennette kayboluyorum
peşimde şeytan
elinde elma ...