TOPHANE
TOPHANE
Yerli yabancı turistlerin akımı, Aşındırıyordu, tümsek takımı. Göçmeni ve yerlisiyle kucaklaşan Bursa, Batı rüzgârını içine taşımıştı, bir kez daha. Suratımıza yabancı gibi bakan yerliler, Bize oracıkta, hemen yobaz deyiverdiler. Nereye gitsem; karşıma tarih düşmanı çıkıyor, Tarihi seven âşıklara kem gözle bakıyor. Yerli ve yabancısıyla tarihimize bakarak, Atalarımızın kahramanlıklarına akarak, Onların cihat ruhunu iyice kavrayarak, Şanlı tarihimizden her daim ders alarak, Yoğrulmalıyız kendi hamurumuzla... Bir anda Tophane’yi dolduran turistler, Bu büyük tarih, ne güzel ibret dediler. Artık topumuz haykırıyordu Bursa’dan Yayılıyordu bütün dünyaya Tophane’den, Kardeşlik nidaları yükseliyordu havaya, Uçuyorduk uçsuz, bucaksız fezaya… Şimdi bana zevk vermiyor, Bursa’nın güzelim yeşilliği, En şirin tepesinde bile… Bir zamanların şanlı ovası, Elinden gitmişti, ilahi davası. Osman Gazi, Orhan Gazi ve Yıldırım, Boşuna mı dikmişti sancağını surlara? Atlarını, koşturmuştu en korkunç vadilere. Bursa! Sokaklarını anlamakta güçlük çekiyorum, Yollarında içilen alkolleri içime sindiremiyorum. Cinselliklerini değiştirenler, çağdaş olmuş dilde, Bütün hayatları ve düşündükleri sadece belde… Aranmaz olmuş, eski başkentte Allah’ın rızası, Korkuyorsunuz yapacağım diye, dil kazası. Bir ses geliyordu, beynimi yırtarcasına, Kaynar düşünceler ruhuma boşanırcasına, Kaç, bu koca şehirden ötelerin ötesine, Kimsenin bulamayacağı aydınlık tepesine. Kaçayım ama nereye? Uludağ’a mı? Uludağ eskiden uluydu; hem de pek ulu Ve bütün damarları misk kokusuyla dolu. Kuşlar, böcekler; otlar ağaçlar ve kayalar, Senden ibret almazsa eğer, kendini oylar. Gönül özünden fışkırıyordu en derin fikir, Yüce yaratıcıyı durmadan ediyordu zikir. Şimdi Uludağ da kaybetmiş ululuğunu, Arıyorum ama bulamıyordu doruğunu. Bizde benzemişiz, batılılara zamanla, Büyük bir gaflete dalmışız uykuyla. Biz, kaçmayacağız, olduğumuz yerden, Biz, kalkacağız, düştüğümüz yerden. Tarihini, vatanını ve milletini seven, Gerekirse bu uğurda, canını bile veren. Müslüman hiçbir zaman yitirmemeli kimliğini, Her zaman, her yerde korumalı, öz benliğini… 20. 10. 1992 Bursa |
Şimdi Uludağ kaybetmiş ululuğunu,
Arıyorum ama bulamıyorum doruğunu.
Bizde benzemişiz, batılılara zamanla,
Büyük bir gaflete dalmışız uykuyla.
Biz kaçmayacağız, olduğumuz yerden,
Biz kalkacağız, düştüğümüz yerden.
Tarihini, vatanını ve milletini seven,
Gerekirse bu uğurda, canını bile veren.
Müslüman hiçbir zaman yitirmemeli kimliğini,
Her zaman korumalı, öz benliğini…
tebrikler idris hocam.