2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1771
Okunma

Bir kadın!
Çıplak ayakları
Ditiyor yara bere elleri, yün yumakları
Arpalar, dikenler eşlik ediyor,
Yarımağız, dişleri dökük… damağını sıkıyor
Sıkacak dişi kalmamış ki
Buruşturuyor yüzünü, çatıyor kaşlarını
Dalıyor işine var gücüyle
Bir kadın!
Belki nefes nefese lâkin
Hoyratça, miskinliği defedercesine çabalıyor
Yansa da temmuz sıcağında, sırtında bir kazak
Sarkmış vücudunu saklayacak
Bir yanda hasta yavruları
Çektiği onca yuları
Çilesi, derbeder zamana yayılan
Şuradan yaklaşan koca bir yılan
Zehirli sarmaşıklar gibi dizili, koyun başları
Ocakta pişirecek pek yok aşları
Sinmiş zehri yılanın, dikenler arasına
Merhem yok ki sürecek yarasına
Habersiz ditiyor, yün yumaklarını
Eşarbı kayıp da dışa vuruyor, saçının aklarını
Dalıyor işinin seyrine
Gün geçiyor böyle yine
Bir derin nefesle kulak kesiyor ezan’a
O iç huzurun yankılandığı ana
Bir kadın!
Bir ana!
Acıtsa da zehri yılanın; farekuyruğu boyunca uzatıp, asıyor çamaşırlarını
Herkes unutsa da kümesteki tavukların, horozların susuzluğunu
Elinde bir kapla çekiyor, günün tüm huysuzluğunu…
5.0
100% (4)