73
Yorum
3
Beğeni
4,9
Puan
2524
Okunma

Yine zamansız düştün aklıma
Kapadım gözlerimi
Seferi bir yolcuyum
Kalbinin sokaklarına giden
Ayaz vurur duvarlarıma
Sarılırken gecenin koynuna
Ürperir sol yanım
Süzülen yaş aktıkça tenime
Acıyla demliyorum yokluğunu
Tenha sokakların soğuk kaldırımlarında
Ayak seslerin gelir kulağıma
Dipsiz bir karanlıkta ufuklara baktığım
Siyah beyaz resimler sararmıştı
İki damla yaş mı olacaktın
Yanağımdan akıp giden
Şimdi elimde senden kalan mektup
Mecalsiz dizlerim çökerken yere
Zamansız düştüğüm gecenin tahtına
İstanbul öteki yüzünü çıkardı karşıma
Takvimlerden düşen gün bugündü
Tutulurken fırtınaya
Neler vermezdim gelmek için yanına
Kelepçeleri taktın ya ayaklarıma
Sen iki gözüm
Binlerce hançeri sapladın ya sırtıma
Karardı bulutlarım ağladı bahtıma
Korktuğum ne varsa yaşattın bana
Gururumu hiçe sayıp yüz cevirdin bana
İdama mahkûm suçlu gibi
İlmeği takip boynuma
Soluğumu kestin bir anda
O kadar taştan katımıydı yüreğin
Keşkeleri sürüp diline anlayış diyorsun
Yok öyle bir şey tanımıyorum
Bu kaçıncı!
Yüreğindeki acımasızlığa da alıştım ben
Eskisi gibi umurumda değilsin
Yüzünü bile unuttu gözlerim
Anlamadığım bir şeyler var ki
Neden hala ruhum seni özlüyor
İzlerine rastladığımda
İç çekişlerimde kasırgalar kopuyor
Ellerim birbirine kilitlenip
Sonra birden kaskatı kesiliyorum
Hüzün damlaları dökülüyor
Bir anlık duygu seline kapılırken
Biliyormusun
Kızıyorum kendime
Ben tükeniyorum
Sen tükenmek bilmiyorsun içimde
Cehenneme attığın ateş
İnan ki yakmıyor senin yaktığın kadar beni
“hasret
şiirime güzel yorumuyla can veren canim gamzeme sonsuz teşekkür ederim
5.0
95% (40)
4.0
2% (1)
2.0
2% (1)